bonus veren siteler bahis siteleri https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

20 Eylül 2022 - Salı

Aşiret Karşıtları Kaybetti Aşiret Kazandı

Aşiret Karşıtları Kaybetti Aşiret Kazandı

Yazar - M.SALİH GEÇKEN
Okuma Süresi: 8 dk.
M.SALİH GEÇKEN

M.SALİH GEÇKEN

vanradikal@hotmail.com -
Takip EtGoogle News

PKK’nin hedefe koyduğu yapılardan biride ‘aşiret’ olgusudur. Aşiretleri oluşturulmak istenen Kürt ulus bilincinin önündeki engellerden gören PKK aşiretleri Kürtler arsandaki Truva atı olarak nitelendirmiş, feodal yapı olarak aşağılamıştır.  PKK ve PKK ile aynı sosyolojik tabandan oy alan partilerin pratikleri de ‘Aşiret Liderlerini’ pasifize ötmeye yöneliktir. Aşiret liderlerinin kan davalarının çözümünde, anlaşmazlıklarda, taziye ve düğünlerdeki öncülüğü, ağalık müessesinin gündelik yaşamdaki pratiği, gücün kabulü ve ağa/liderin liderliğinin pratikleriydi.  

 

Ağanın/liderin toplumdaki gücünü pekiştiren pratiklerin tamamına yakını örgüt ve parti yöneticileri tarafından kullanılmaya başlanınca, ağa/lider toplum algısındaki gücünü de kaybetmiş oldu. Kan davalarında, barışta, sorun çözümünde ağanın/liderin yerini toplumda sıradan kabul edilen kişi almış, ağa/lider gündelik yaşamın dışına atılmıştı. PKK’nın ve aynı sosyolojik tabana hitap eden siyasetin algı ve alandı güçlü olduğu zamanlarda ağa/lider sıradanlaştırılmış, kurulmak istenen sisteminin sıradan bir parçası haline getirilmişti. Aşiretin kendi içinde oluşturduğu kültürel değerler aşağılanmış, güncel kültürel yapı yerine milliyetçi/sol/sosyalist/modernist karışım bir yapı inşa edilme çalışılmıştı.

 

Geleneksel kültür sol/Marksist Kürt milliyetçiliği karışımı melez bir kültürle Kürtler/aşiretler dinden ve geleneksel kültüründen koparma asimile etmeye yönelik algısal çalışmalar yapılmıştı. Aşiretteki erkek ‘Apo’nun Erkeği Öldürmek’ yaklaşımındaki kişiliğe dönüştürülmüş, özgürlük kavramıyla yeniden tanımlanan kadın kendi ruhundan ve öz benliğinden uzaklaştırılmıştı. Erkekler arasındaki kavga erinin ölümüne neden olsa evden çıkmayacak kadın yerine, taş ataş atan, erkeğe yumruk atan, erkeğin önünde yürüyen, taziyelerde erkeklerle aynı alanda oturan bir kadın modeli geliştirilmişti. Ev düzeni yıkılmış, ruhu ve bedeni erkekleşen farklı bir psikolojik ortaya çıkmıştı.

 

Toplumda pekte saygınlığı olmayanları yönetici, sorumlu, lider olarak atanması, çocukların dinden ve güncel kültürden uzaklaştırılması, Marksist-Leninist propaganda, kadını olduğundan fazla öne çıkarılmasıyla aile düzeninin bozulması, erkeklerin söz ve eylem hakkının önüne geçilmesi, toplumda namus algısının dejenere edilmesi, aşiret birliğinin içerden parçalanmaya çalışılması aşiretlerde korku ve endişeye neden olmuştur. Aşiretsel yapının ötesinde aile yapısı tarumar olmuş, birçok ailede kopuşlar ve ayrılıklar yaşanmıştı. Kadın gece geç saatlere kadar eş başkanıyla çalışıp, evdeki eşine bilgi vermeyecek kadar özgürleşmesi; aşiretsel yapıları derinden sarsmıştı.  (..) Aşireti mensubu F,.  eş başkanının yönlendirmesiyle eşinin kendi hayatına müdahale etmesine müsaade etmediğini aktarırken şunları ifade etti;

“Seçim dönemlerinde eş başkanım ile geç saatlere kadar çalışıyorduk. Eve bazen ikide üçte gittiğim oluyordu. Eve gittiğimde çocuğum yatmış oluyordu. Eşim eş başkanlı sistemle çalışmamdan rahatsız olsa da partime hizmet ettiğim için bir şey diyemiyordu. Eş başkanınım yönlendirmesiyle daha sonra bir iş yerinde çalışmak ve harcamalarımı kendim yapmak istedim. Eşim çalışmama izin vermeyince partiye şikâyet ettim. Parti liderlerinin görüşmesinden sonra istediğim işte çalışma özgürlüğümü yakalasam da eşimi kaybettim. Eşimle boşandım. İlk dönemler çokta umursamıyordum. Tabi şu an öyle değil tabi. En büyük özgürlük uyumlu bir aile yaşamıymış, sonradan öğrendim.   İtiraf etmem gerekirse, partimin bana dayattığı kültür benim büyüdüğüm aşiret kültürüne açılmış bir savaşmış. Modern diye bizi kandırdıkları kültür, toplumun tüm dinamiklerini temelden sarsan art niyettir. Örgüt ve partim bana en büyük kötülüğü, kadınlık ruhunu benden almakla yaptı. Aşiret kuralları kadınının mutluluğunu almıyor. Tam aksine aşiret kültürü erkeğiyle daha mutlu ve kabul edilebilir bir hayat sunuyor. Kadın, kadınlığını bilmeli. Kişinin eşiyle rekabeti kadının özgürlüğü değildir. Kim ne derse desin aşiret bu toplumun en güçlü olgusu ve gerçeğidir. Aşiret her anlamda koruyan doğal bir oluşumdur Güçtür. Çerçevedir. Doğru çizilmiş bir sınırdır.” cümleleri birçok kadının pişmanın dedikten sonra kullandığı sözcüklerle aşağı yukarı aynıdır. Özüne dönen aşiretli kadın erkekten daha muhafazakardır.

 

PKK’nın ve aynı sosyolojik tabandan gelen siyasilerin alan ve algıdaki gücünü kaybetmesiyle, özellikle daha dindar ve muhafazakâr aşiretler ve önderleri yeniden aşiret asabiyesi altında güçlerini güncelleyerek, güç birliğinin sunduğu imkanlardan yeniden faydalanmak için aşiret olgusunu gündeme taşımaya başladılar. Aşiret büyükleri kaybolan güçlerini tesis etmenin daha da ötesinde kaybolan kültürlerini yeniden tesis edebilme azmiyle hareket etmektedirler. Marinos Aşireti üyesi Abdurahman K. Aşiretin kültürel yapısını tahriş ve tahrip edenin PKK olduğunu söylemektedir;

“Aşiretlere en büyük kötülüğü PKK yaptı. Toplumda hiçbir saygınlığı olmayan kişileri aşiret liderlerinin/kanaat önderlerinin önüne çıkardı. Toplumu itibarsız insanlarla terbiye etmeye çalıştı. PKK ve HDP’nin gençlerimize aşıladığı iki zehri on yıllar içinde temizlemek mümkün olmayacaktır. Gençlerimizin dine karşı tepkileri ve beden namus değildir anlayışı aşiretimiz ve toplumumuzun kabul edeceği bir şey değildir. Bu bizim için ölüm ve züldür. Bir kadının bedeni nasıl namusu olmaz. Dinsizlerde bilme olmayan bu deyyusluk maalesef bizim gençlerimiz arasında yayıldı. Aşiret ve aile büyüklerin bu yaklaşımdan oldukça rahatsızdırlar” yorumu, asabiyesini koruyan aşiret büyüklerin tamamına yakınının görüşürdür, denebilir.

 

PKK ve HDP’nin dine yaklaşımı, kadın anlayışı, her kadına bir eş başkan ataması, namus algısı aşiretlerin en çok rahatsız olduğu başlıklardandır.  Aşiretlerdeki hareketliliğin en önemli nedenlerinden biri bu olsa da yaşadığımız yüzyılda güç birliğinin daha faydalı olacağı düşüncesi de aşiretlerin yeniden görülen hareketliliğinin nedenlerindendir. Bir arada olan ve birliklerini koruyan aşiretlerin daha fazla ciddiye alındığı algısı yeniden kurulmak istenen birlikteliğin bir diğer nedenidir. Güçlü aşiret algısı hem bürokraside hem de siyasette kazandıran bir algı olduğunun farkında olan aşiret mensupları ‘neden onlar biz değil?’ sorgusuyla çok rahat konsülde olabiliyorlar.

 

Aşiret liderlerinin ve büyüklerinin önüne çıkarılan ve toplum tarafından daha az saygı duyulan kişilerin alandan çekilmek zorunda kalmasıyla eski liderler ve büyükler toplumsal olaylarda yeniden görünür olmaları, ağa ve liderlerin yeniden önünün açmış, PKK ve aynı sosyolojik tabandan beslenen siyasilerin rollerini kısıtları. ‘Kim sevilmek ve saygı duyulmak istemez?’ sorusu bile aşirette saygınlığı olan kişilerin yeniden faaliyet geçmesinin gerekçesini anlatmak için yeterli olabilir. Özetle aşiretleri bitirmek isteyen, ağların toplumsal aktivitelerine engelleyen PKK ve aynı sosyolojik tabanın desteklediği siyasetin bir süreliğine kullandığı yetkileri ağa/liderler yeniden kullanmaya başladılar. Ağa/liderin toplumsal problemlerde, tasada, sevinçte yeniden güçlü bir şekilde ortaya çıkmalarının en önemli nedeni kendi misyonlarını üstlenen kişilerin kaybetmesinden kaynaklanmaktadır. Aşiret ve ağa karşıtları bir kere daha kaybetmiştir.

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları