bonus veren siteler bahis siteleri https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş

28 Ekim 2024 - Pazartesi

Ayrılıkçı Kürtler Öcalan'ı dinler mi?

Ayrılıkçı Kürtler Öcalan'ı dinler mi?

Yazar - M.SALİH GEÇKEN
Okuma Süresi: 7 dk.
M.SALİH GEÇKEN

M.SALİH GEÇKEN

vanradikal@hotmail.com -
Takip EtGoogle News

Ayrılıkçı Kürtler Öcalan'ı dinler mi?

Bahçeli'nin çıkışını Ortadoğu'da yaşanacak "BÜYÜK ACI"dan önceki son çağrı diye düşünüyorum. ABD'li Yahudi Noam Chomsky'nin "Siyonist Yahudiler, Dünya İmparatoru kurmak için 3.Dünya Savaşını çıkaracaklar" teşhisi hayata geçirilmiş durumda. İsrail'in  "Arzı Mevud" ve "Davud Koridoru" hayallerini gerçekleştirmek için savaşı bölgeye yaymak için giriştiği alçak saldırılar sonucu bölge ateş topuna döndüğünde "BÜYÜK ACI" kaçınılmazdır.  

Haçlı ittifakının desteklediği İsrail ve bileşenlerinin arzularına hizmetle Türkiye'den toprak koparma hayalinde olanların yaşanacak "BÜYÜK ACI"yı görmemekteki ısrarlarına rağmen yeniden uzatılan eli zafiyet olarak algılamak, siyasi riski olan çağrıyı politik bir girişim olarak yorumlamak, dünya hinterlandında yaşanan değişim ve dönüşümü okuyamamaktır. Türkiye karşıtlığını destekleyenlerin hissesine düşecek "BÜYÜK ACI" kaçınılmaz bir  sondur. Yanlış yerde konumlanma ve aşırı özgüven  büyük kaybın görülmesine engeldir. Ulaşılması çokta mümkün olmayan hedefe odaklanmak dün olduğu gibi yarında kaybettirecektir.  

Başbakan Erdoğan'ın "Barış ve Kardeşlik/birlikte ölümsüz yaşam" projesinden sonra Öcalan'ın çağrısını dinlemeyenler olduğu gibi Bahçeli'nin çağrısına Apo'nun cevabını dinlemeyenler de olacaktır. PKK'nın TUSAŞ saldırısı çok önceden planlanmış olsa da Bahçeli'nin açıklamasından bir gün sonra yapılmış olması TUSAŞ operasyonuna karar verenlerin Apo'yu ciddiye almayacağının göstergesidir. 

"Kürt ayrılıkçılar" arasında Apo'yu dinlemeyecekler olacağı gibi  PKK'yla duygusal bağ dışında pratiği olmayan kesimden Apo'ya destek çıkar. DEM'li siyasilerle DEM'e oy veren seçmenin önemli çoğunluğu silahtan uzaklaşmayı daha çok tercih edeceği psikolojik eşiği aşmış olsa da, Kandile karşı duruşta cesaret eşiğini aşabilirler mi? Çokta kestiremiyorum. 

Öcalan'ın olumlu mesajı, DEM ile iktidara odaklananlarla ceza almaktan çekinen siyasiler için can simidi olur. Apo'nun Kandilden farklı alacağı olumlu karar Apocularla Kandilciler arasındaki ayrışmayı daha belirgin hale getirecekken, cezaevi korkusu yaşamadan DEM'in birinci parti olduğu bölgelerdeki belediye iktidarıyla "bizimde modern imkanlardan faydalanma hakkımız yok mu?" şeklinde düşünenlere cesaret olabilir. DEM Partinin yönettiği belediyelerde  yönetim ve güç kavgasından kaynaklı sen-ben mücadelesi bu ayrışmayı derinleştirse de baskın güç, kararı belirler. 

Kandilin dayattığı adaylarla kazanılan seçimlerin "Kayyıma" geçmesi HDP/DEM'li seçmenin "yeter artık" siteminden olması Kandilin aleyhine olsa da Kandilin alternatifsiz olması karşı duruşun direncini kırıyor. DEM'in 2024 Yerel Seçiminde ciddi anlamda oy kaybının en önemli nedeninin adaylara gösterilen tepki olduğunu unutmamak gerekir. Önümüzdeki seçimlerde tepki oylarda artış olacak DEM daha fazla oy kaybedecektir.     

Sayın Erdoğan'ın ve Bahçeli'nin çağrılarının "birlikte ölümsüz ortak yaşam" arzusundan kaynaklandığını, zafiyet gibi bir nedenden kaynaklanmadığını, Bahçeli'nin çağrısının "BÜYÜK ACI" öncesi çok ölümlü süreci engelleme ve kucaklaşma hamlesi olduğunu düşünüyorum. PKK yönetimin yaşayarak öğrendiği gerçek,  Erdoğanlı hükümetler döneminde herhangi bir örgütün Türkiye'de alan ve algıda gücünü koruma  ve başarı şansı mümkün değildir. 

İran, Rusya ve Türkiye ittifakının hayati olduğu bu konjonktürde "Sırtını ABD ve İsrail'e dayayan "Ayrılıkçı Kürtler"in korunabilmesi çokta mümkün gözükmüyor. Irak'ta yaşam alanları kontrol altına alınmaya başlanan yapının Suriye'de çokta rahat verilmeyeceği görülüyor. Bu güne kadar bir şekilde İran ve Rusya'nın da desteğini alarak daha geniş alanda at koşturanlar, Rusya ve İran'ın desteğini kaybetmeleri aynı oranda direniş güçlerinin radarına girecekleri anlamına gelir. 

2015'te Ceylanpınar'da uyuyan iki polisin şehit edilmesinden sonra "Barış ve Kardeşlik/birlikte ölümsüz yaşam" girişimi nihayete ermiş, PKK'ya vurulan darbelerle Türkiye sınırları içindeki gücünün çok büyük kısmı bitirilmişti. "Birlikte ölümsüz yaşam" arzusu, PKK'nın "istediğimi yapacak gücüm var" aşırı özgüveniyle el yükseltmesi, Türkiye sınırları dahilinde PKK'nın bitirilme noktasına gelişinin en önemli nedeni oldu. 

Çözüm sürecini kendi güçlerine yorumlayan HDP'li siyasilerle PKK'lıların hükümeti ve devleti zafiyet içinde görmeleri ve aşırı öz güvenleri bu gün gelinen sonun başlangıcı oldu. "Birlikte ölümsüz yaşam" projesi birilerinin aşırı özgüveninden ötürü "çok ölümlü" bir sonucun nedeni olmuş, algısal operasyona maruz kalan ve hayatının baharında eline silah tutuşturulan birçok genç hendeklerde ölüme atılmıştı. Çocukları Avrupa'da yada Türkiye'nin metropollerinde yediği önünde yemediği arkasında olanlar tüm uyarılara kulak tıkayarak tutturduğu özerklik hayali, duyguları tarumar edilmiş yüzlerce gencin ölüm nedeni olmuştu. Çocukları burjuva hayatı yaşayanlar gün aşırı özerklik ilan ediyor, annelerinden koparılan gençler bile ve isteye ölüme sürülüyordu. 

Demirtaş'ın, Sayın Erdoğan'a "Seni Başkan yaptırmayacağız" derken FETÖ ve CHP'ye; 6-8 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle kendilerini destekleyen sosyolojiyi sokağa davet ederken "PKK'nın başaracağına inandığı yazılıp çizilmişti. Apo'nun çağrısına rağmen, Demirtaş'ın 6-8 Ekim Kobanı Bahanesiyle sokağa daveti Apo'ya ikinci karşı çıkışıydı. Demirtaş'ın davetinden sonra onlarca kişi hayatını kaybetmiş, maddi durumu çokta iyi olmayan sermayesi  yanıp kül olmuştu. Kürtler öldü, Kürtler yaralandı, Kürtlerin iş yerleri yandı, Kürtlerin kendi şehirlerinde yaşama umudu kırıldı.  Kürtlerin yaşadığı illerde "Sermaye, beyin ve yetenek" göçü yaşandı.  

Bahçeli'nin çıkışını onurlu birlikteliğe dönüştürmek en başta Kürtlerin kazanımı olacaktır. Gücü ve enerjisi kendi içinde harcanan Türkiye'nin güç kaybı Kürtlerinde faydasına olmayacaktır. 

ÖZETLERSEK:

"Hep birlikte ölümsüz ve onurlu yaşam"  önerisinden siyasi çıkarım elde etme girişimi, dün olduğu gibi binlerce ölümden başka hiçbir şeye hizmet etmez. Ağır aksak/eksik, sorunlu bir şekilde yürüse de çözüm süreci ölümsüz bir hayatın tahsisi için mümkünken, birilerinin evlatları ölüme itildi. 

Geldiğimiz noktadan baktığımızda, "Kürt Ayrılıkçılar" desteklerini almak istedikleri sosyolojiyi motive etmek ve zinde tutmak için örgüt savaşı kazandı, Kürdistan kuruluyor, devlet isteklerimizi kabul etmek zorunda, Tayyip kaybetti" algısal motivasyonu doğru değildi. 

Ceylanpınar'da uyuyan iki polisin şehit edilmesinden sonra başlayan ve günümüze kadar devam eden mücadele konsepti, çözüm sürecinden el yükselterek, "PKK sizi tükürüğünde boğar"  diyenlerde,  Kürdistan kuruldu diyenlerde, özerklik ilan edenlerinde süreci okuyamadıkları, sadece ve sadece Kürtlere çok ölümlü hayat sundukları görülüyor. 

"Dün bir yerlere güvenerek meydan okuyanların akıbeti, bu gün bir yerlere güvenerek meydan okuyanlara örnek olması, Kürtlerin kazanımına destek olur.  

#
Yorumlar (2)
Kemal Taşar
29.10.2024 21:12
Kaleminize yüreğinize sağlık olsun inşallah
Murtaza Kamar
29.10.2024 10:32
Allah razı olsun sevgili kardeşim
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları