Van'ın ekonomik gelişimindeki en büyük engel Vanlı iş adamlarıdır

Sevgi fedakârlıktır. Fedakârlığın olmadığı yerde sevginin varlığından söz etmek pekte doğru olmayacaktır. 

Bir tüccarın yada bir politikacının kent fedekarlığı ‘eğer yada amalarla’ bir kesintiye uğruyor, eğer yada amalar bir gerekçeyi zorunlu kılıyor, öncü olma gibi bir fedekarlıktan bile kaçınılıyorsa sevgi dilden çıkan sözcükten başka bir anlam ifade etmez.  

Van’da düzenlenen '1 nci Van Ekonomisi ve Yerel Kalkınma Zirvesi'nde Salih Geçken'in İran’dan Van'a gelen turistlerin kentin ekonomik canlılığına yaptığı vurgudan sonra;

‘İran’dan Van’a gelen turistlerin kentin ekonomisine kattığı artı katma değer önemlidir. Bu öneme rağmen Van’ın ekonomik refahını  İran’dan gelecek turistler üzerine temellendirmek doğru bir yaklaşım değildir. Nihayetinde yaşanma ihtimali yüksek Jeostratejik ya da konjonktürel rekabet İran’dan Van’a akan turistlerin gelişine engel çıkarabilir. Kentini düşündüğünü ve sevdiğini iddia eden Vanlı iş adamlarının fedakârlığıyla Van’da üretime yönelik yatırımlar yapılmalı. Eğer Vanlı iş adamları da sermaye güvenli limanları sever mantığıyla yaklaşacaksa, Van’a yatırım yapmaları için dışardan iş adamlarını davet etmeleri ne kadar doğru olur. Dünyanın bazı ülkelerinde yatırımı olanların Van’a yatırım yapmamaları Vanlı olmayan iş adamlarına kötü örnek olmaz mı?  sorusu zirve boyunca sorulan sorular arasında önemsenmesi gereken sorulardan biriydi.

Van'da bir güvenlik  sorunu olmadığını ifade edenlerin başında siyasilerimiz ve bürokratlarımız geldiği gibi Van'a yatırım için davette bulunan tüccarlarımızda aynı ifadeleri dile getiriyor.  

Van'da bir güvenlik sorunumuz olmadığı gibi hemen yanıbaşımızda İran ve Irak gibi bakir pazarlarda var. Van'da yapılacak yatırımın kazanca dönüşeceği bir il olduğunu söyleyebiliriz. 

Öncülüğünü ve önderliğini zamanın Valisi Sayın Münir Karaloğlu’nun yaptığı ‘Tekstil Kentin’ yapımı döneminde o dönemin milletvekillerinden Burhan Kayatürk’ün  ‘Tekstil Kentte’ ünlü firmaların gelmesi için öncülük yapacağına dair söylemlerinin olduğunu hatırlıyorum.

Van Milletvekili Kayatürk’ün mensup olduğu ailenin tekstilde ülkenin birçok ilinde şubeleri olduğu gibi Irak’ın kuzeyinde ve birkaç ülkede de şubeleri olduğunu söyleniyor.  Sayın Kayatürk’ün ‘Tekstil Kentte’ yer alması tekstil alanında üretim yapanlar için tabi ki daha güven verici olurdu. Van milletvekili Kayatürk ailesinin  ‘Tekstil Kentte’ yer almaması, Van'a gelmeyi düşünen güçlü tekstil firmaları üzerinde olumsuz etki yaratması. Ters algı oluşmasına neden olur. Yani Tekstil kentte olmaları olumlu algıya neden olacakken, tekstil kentte olmaları olumsuz algıya neden olma ihtimalı yüksektir. Kayatürk'lerin bir firmasının Tekstil Kentte olması yada olmaması kentin algısı için örnek olabiliyor. 

Güvenli limanı seven sermaye, tekstil piyasasında kendini kabul ettirmiş Kayatürk ailesinin zamanın Valisi Münir Karaloğlu’nun öncülüğü ile Van'da yapılan  ‘Tekstil Kentte’ yer almaması, ters algı oluşmasına neden olabilir. 

Yabancı yatırımcılara örnek olmak için ilk yatırımcı fedakârlığı ve öncülüğü talebi çokta fazla bir talep değildir.Kent insanı sözlü sevgiyle birlikte eyleme dönüşen sevgiyide talep ediyor.