Soğanda Tayyip Erdoğan’a bayrak açmamış mıydı?

 İl Başkanı Zahir Soğanda zamanında Recep Tayyip Erdoğan’a bayrak açmamış mıydı?

Parti içi görev değişimleri tabi ki parti üst kurullarının vereceği kararlarla nihayete erecektir.  Partinin kal dediği kalacak, partinin git dediği dirense bile gitmek zorunda kalacaktır. Zahir Soğanda’nın böyle bir süreci yaşadığını biliyoruz.

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Aras’ı işaret etmesine rağmen, şu anki il Başkanı Zahir Soğanda’nın dahil olduğu grup başbakana rağmen muhalif grupla hareket etmiş, muhalif grup il başkanlığı seçimini kaybetmişti. 

‘Genel Merkez ve Başbakanın kararına rağmen muhalif grupla hareket eden Zahir Soğanda ve ekibi  şu an Recep Tayyip Erdoğan’ın her hangi bir işaretinin olmamasına rağmen bazı aday adaylarının parti politikasına aykırı hareket ettiği  algısına odaklanmaları pekte doğru değil’  söylemi unutulmuş bir gerçeği hatırlatsada siyasi değerlendirmedir.

Van’daki bütün tartışmaları ve gerçekleri İl Başkanı Zahir Soğanda gitsin mi, kalsın mı? ya getirenler Soğanda’nın kalması için çaba harcayanlardır. ‘En iyisi kim?’ ‘Mevcut adaylar mı? Zahir mi? ‘ söylemi de siyasi alan-zaman kazanma stratejisidir. Şu an tartışılan ve konuşulanlar siyasetin efendisi olan halkın, beklentisinin örtülenmesidir.

Halk bu günün hatalarını konuşurken, bilinçli yada bilinçsiz bir şekilde günün hatalarını kapatmak isteyenlerin aday adaylarının yıllar öncek hatalarını konuşmaları 'Günün Körlüğü' hastalığıdır. Halk başbakana rağmen muhalif gurubu destekleyen Soğanda'yı da konuşmadığı gib  bilmem hangi adayın hangi gün ne dediğiylede ilgilenmiyor.  Halk bu günün hatalarına odaklanmış? Yani şu anki yönetimin yaptıklarıyla ve haklarındaki iddialarla ilgileniyor.  

Van’da Ak Partiye oy veren özellikle dindar kitle siyasilerin alanda tartıştıkları kavramlarla ilgilenmiyor. Onlar şu anki yönetimin çok yıprandığını bu yıpranmışlığın Ak Partiye ciddi zarar verdiğini , toplumda konuşulanların inandıkları değerlerle uyuşmadığını, ayyuka çıkmış söylemlerin mutlak değişimi gerektirdiğini, eğer değişim olmazsa Ak Partinin ciddi anlamda zarar göreceğini, kendilerininden uzaklaşma eğiliminde olduklarını ifade ediyorlar.

Özellikle dindar kitle ve AK Partiye oy veren ciddi bir kitlenin beklentisi değişim yönünde. Kararı verecek kişilerin kriterleri yada başka söylemlerle ilgilenmiyorlar. Karar vericileri yanıltarak günaha girmeye ve büyük vebale ortak olmaya gerek yoktur.  2019 yılı seçiminin çok zor olacağını, bunun için daha iyi kadronunun kendilerini motive edeceğini söylüyorlar. 

'En iyisi kim?', 'Kim kime göre daha iyi? Kim daha kötü?' tartışmlarını  bir tarafa bırakarak  şu sosyolojik gerçekliği;

1--Halk değişime odaklanmış. Değişim gerçekleştiğinde halk düşüncesinin ciddiye alındığını, değişim gerçekleşmediğinde düşüncelerinin ciddiye alınmadığını düşünecek. Düşüncesinini ciddiye alınmadığını düşünen kitle  eleştiri oklarının yönünü tepeye yönlendirecektir. 

2-- Yönetim değişikliğiyle yeniden kazanılacak özellikle dindar kitle, yanlış yöntem ve değerlendirmelerle bir daha kazanılmamak üzere de kaybedilebilir.  

3--Yeni kan değişimye birlikte toplumun zaten kabulu haline gelmiş iddiaların muhalif gruplar tarafından kullanılmasının önüne geçilerek partinin kendi kitlesi zor durumdan kurtarılacaktır. 

4--Değişimle birlikte parti içinde oluşa kopukluk yeniden tesis edilerek, küskünler bir çatı altında toplanabilir. 

5--Değişimle birlikte oluşturulacak sinerjiyle 2019 seçimlerinde daha fazla oy alınabilir.

Yönetim ve başkan değişikliğiyle  algılarda oluşan negatif tavırlar pozitife dönecektir. Değişimle birlikte 2019 seçimine yönelik motivasyonda artış, bağımlılık ve bağlılıkta direnç yenilenecektir. .

Kimin daha iyi tartışmalarının doğru bir tartışma olmadığını, yönetiminde bir değişimin olması halinde özellikle dindar kitlede oluşan olumsuz algının kırılacağını görüyorum.  En kötü tercihin şu anki yönetimde ısrar olduğunu, yeni başkan kim olursa olsun değişimin negatif yoğunlaşmadan pozitif yoğunlaşmaya dönüşeceğini düşünüyorum.

Sonuç: Van’da il yönetimi ve başkanlığında değişim olmazsa Ak Partinin kaybının ne olacağı, değişim olursa  Ak Partinin artı kazancının ne olacağı meselesidir. Genel Merkezin kuralları tabi ki önemlidir. Unutmamak gerekir ki, Sosyolojik gerçeklik halkın ne düşündüğünün daha önemli olduğunu işaret ediyor.

Herkese hayırlı bayramlar diliyorum.