VAN’DAKİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARININ İMTİHANI?

GÜNDEM Yayın: 12 Mart 2014 - Çarşamba - Güncelleme: 12.03.2014 19:01:05
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
Takip EtGoogle News

VAN’DAKİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARININ İMTİHANI?

 

YORUM-ANALİZ -- Salih Geçken   Van’da seçim çalışması yapan  bazı partilere (Ak Parti, HÜDA PAR, Saadet Partisi) ve partililere saldırılar devam ediyor.  Saldırıya uğrayan üç partinin de  İslami referanslı olması ayrı bir  analiz ve yorum gerektiren  yazı konusu.

 

Araç ve parti binalarına yapılan saldırılara kişisel saldırılarda eklendi. Geçen hafta AK Partili kadınlara saldırılması ve kadınların darp edilmesi  insan onurunu en çok zedeleyen saldırılardandır.  Ak Parti için çalışma yapan kadınlara erkekler saldırmış ve onları darp etmişlerdi. Kadınlara saldırının ve el kaldırmanın çirkin olduğu bu toplulukta bu eylem gerçekleşmiş, saldırıda erkeklerin bir kısmının araya girmesi gerekirken maalesef hep birlikte saldırmışlardı.   Hüda Par mitinginden gelen 5 bayana BDP seçim bürosundan çıkanlar sözlü saldırıda bulundular. Halk araya girdi. 

 

Şehir merkezinde Ak Partili kadınlara yapılan saldırıdan birkaç gün sonra miting broşürü dağıtan HÜDA PAR lı iki gence saldırılmış, gençler hastanelik edilmişti.  Van’da esnaf ziyaretinde, Çaldıran’da miting yaparken, bunların dışında bir kaç yerde Ak Partililere taşlı ve sopalı saldırı yapıldı. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’e yapılan saldırılar işin tuzu biberi oldu. Yerel seçimden ötürü sokaktaki şiddet kanıksanır hale geldi. 

 

İnsan sormadan edemiyor, saldırıya uğrayan bu kişilerin mağduriyeti insan hakkı ihlaline girmiyor mu? Saldırıya uğrayan başka partili olsaydı insan haklarını savunduklarını iddia eden Van'daki bu dernekler böyle suskun mu kalacaklardı? 

 

Aynı hafta içinde Ak Parti İpekyolu ilçe adayının tanıtım aracı, HÜDA PAR’ın büyükşehir adayının aracı ve Saadet Partisinin aracına saldırı düzenlemiş araçlarda hasar oluşmuştu.

 

Tabi ondan önceki parti binalarına yapılan saldırılar, Ak Parti Büyükşehir adayının evine yapılan ses bombalı saldırı ve araçlara yapılan saldırılarda var.  

 

Van’da ki bazı odalar bir araya gelerek yapılan saldırıların seçime gölge düşürdüğünü dile getirmiş, partileri sağduyuya davet etmişti.

 

Van’da şubeleri bulanan insan hakları derneği olduklarını iddia eden bir iki kurumdan bu güne kadar ne bir açıklama nede sağduyu daveti yapılmaması toplumsal algıda taraflılık algısının derinleşmesine ve zihinlere kazınmasına neden oldu. 

 

Taraflılıkla suçlandıklarında kendilerine haksızlık yapıldığını söyleyen başta Mazlum Der ve yönetimi olmak üzere diğer insan hakları savunucuları, Van'da yaşanan bu saldıralara rağmen neden suskun kaldıklarını açıklayabilirler mi?   Onlarca kişi tarafından darp edilen Ak Partili kadınların ve  Hüda Par’li gençlerin mağduriyetini dile getirmeleri gerekmez miydi? 

 

Farklı parti ve parti mensuplarına sahip çıkmayı ilkeselleştirmekle suçlanan insan hakları savunucularının tarafsızlıklarını eyleme dönüştürmeleri gerekir. Kişi mağduriyetinin ön plana çıktığı, kişilerin bağlı bulundukları sosyal dokuların öneminin olmaması gerekir. Bazı saldırılar karşısında sessiz kalmaları, bazı saldırılarda hemen ortaya atılmaları taraflılık algısının yerleşmesine neden olacaktır.   Böyle devam etmeleri halinde taraflılık suçlaması algısal gerçekliğe dönüşecektir. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.