VAN'DA YAŞAYAN HERKES RİSK ALTINDA


HABER YORUM -- SALİH GEÇKEN Van’daki sağlık sistemi rahat nefes alır mı? Halka hizmetinin dışında kalan polemikler bir kenara bırakılarak sadece hizmete yönelik birliktelik kurulur mu?
Bölge Hastanesi eski başkehimi Prof.Dr. Mustafa Berktaş’ın yıpratıldığı dönemin sonlarına doğru kendileriyle birkaç saatlik bir görüşmemiz ve durum değerlendirmemiz olmuştu.
Daha sonra yönetime gelen sayın Bilici ile de konuşmuş değerlendirmeler yapmıştık. Sağlıkta işleyen sistemi ve sistem içindeki gruplaşmaları birkaç kere duymuştum.
Van Bölge Hastanesini eleştiren bir yazıdan sonra bir bilenin(…….) bahsettiği bazı şeyler benim daha önce duyduklarımı onaylar söylemlerdi. Birkaç gruptan bahsediliyor, o grupların birbirleriyle mücadelelerinin süreli olduğunu belirtiyordu.
Bu güne kadar ne kendisini ne gördüğüm nede kendisiyle konuştuğum Van Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Yrd.Doç.Dr. Vural Polat’ında alan mücadelesinde yıpratılacaklar arasında olduğunu duymuştum.
Taciz iddiasından sonra, Vural bir komploya kurban gittiğini iddia ediyordu. Bazı STK’larda bunun komplo olduğu söyleyerek destek eylemi yaptılar.
Yerel gazetenin birinde yapılan analizde aynı konu farklı argümanlarla işlendi. İdeolojik uzaklığa rağmen bazı iddilarla komplo olabileceği işaretini verir gibiydi.
Van Kamu Hastaneleri Genel Sekreteri Yrd.Doç.Dr. Vural Polat hakkında iddia edilen yazılı evraklardan polis tutanağının fotokopilerini haberler yayımlanmadan birkaç önce görmüştüm.
Ben ve diyaloğumun çok yoğun olmadığı diğer gazeteci arkadaşımın ilk tepkisi firma tarafından tutulduğu iddia edilen evrakın güvenilir olmadığı yönündeydi. Yanılmışorsam o arkadaşımız sağlık müdürü ile görüştükten sonra haberi yapmaktan vaz geçmişti.
Bir kaç kere yaptığı ciddi hatalardan sonra kendisini zorluklardan kurtardığımız bir arkadaşamız haberleştirdi kendisine ait internet sitesin. Bizim doğru olmadığına kanaat getirdiğimiz iddianın ötesine bile geçmişti.
Doğru olsa bile haber yapılmalı mıydı? Yapılmamalıydı tartışmaları ayrı bir konu. Benim tavrım belli. İnsanı zaafların haber olmayacağını düşünenlerdenim.
Ya iddialara doğru değilse. Gerçekten bunlar komploysa. Bizimde bir gün aynı senaryo ile yıpratılma gibi bir riskimiz yok mu?
Eğer iddia doğru değilse, bunun hesabını sormak komplo kuranların cesaretini kırar. Cesareti kırılan kişinin şerrine uğrama ihtimali olan kişilerin rahat nefes almasını sağlar.
İddia edildiği gibi Vural Polat’a yapılan bir komploysa bu komplo bir gün sizinde kapınızı çalabilir. Komplosuz günler dileğiyle.
