SAYIN KARALOĞLU BU KÜRTLER SİZİ UNUTAMAZ
HABER YORUM / SALİH GEÇKEN Bu gün, yaşadığımız ağır depremin ikinci yıl dönümü. Van eski Valisi Münir Karaloğlu depremin ikinci yıl dönümünde sosyal medyada yazdığı bir mesajla, depremde hayatını kaybedenlere rahmet dilerken Van’a selam yolladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Kosova da açılışı yapılacak havaalanı törenine katılacak Bursa Valisi Münir Karaloğlu depremin ikinci yıl dönümünde, Kosova yolunda attığı mesajla Vanlılara selam yollaması her zamanki duyarlılığının bir yansımasıydı. Yıllarca hizmet ettiği Vanlı kardeşlerine sıcak bir mesaj yollamasıyla daha önce Van'da görev yapan valilere kıyasla farkını bir kere daha gösteriyordu. Daha önce Van'da görev yapıp gidenler çok çabuk unutmuşlardı bizi. Kimileri görev yaptıkları dönemde dahi halkı tanıma zahmetine bile katlanmamışlardı.
Yaşanan depremden sonra, verilen o çetin mücadele içinde en çok yorulanların başında Sayın Karaloğlu gelmiyor muydu? Herkes kaçış telaşındayken o bir o mezrada, bir o köyde, bir o kasabada halkın sorunları için koşuşturmuyor muydu? İnsanların yüzde 99’ü cumartesi Pazar tatil keyfi yaparken o yine sokaklarda değil miydi?
Sayın Karaloğlun’u kaldığım konteynır kentte davetimde o gerçekliğe bir daha şahit oldum. Bir kentin Valisi saat akşam 21 civarında konteynır konteynır gezip halkın dertlerini dinlerken konteynır kentte görevli sorumlular yoktu. Tabi o geceden sonraki günlere bir şey diyemem. Fark edilene kadar hep kaçışmışlardı. Hele o kadın yönetici yok muydu?
Van’da yaşandığı iddia edilen Konteynır kent dramını haber yapmak için gelen Cüneyt Özdemir’in Van’da yapılanlar ‘Dünya Rekorudur’ dediği işlerin bu günkü hale gelmesin de Sayın Vali Münir Karaloğlu’nun gece gündüz çalışmasının ve denetlemesinin etkisi göz ardı edilemez. Bir Karaloğlu vardı. Birde Karaloğlu.
Daha öncede yazmıştım tekrarda sorun olmaz. Bu kentin tarihinde emeği ile halkın kalbinde aşka dönüşen sevgi ile yer edinen Vali Münir Karaloğlu’nun yaptıklarını bu güne kadar hiç kimse yapmadı. Karaloğlu’n dan sonra yapabilecek birilerinin olabileceği ihtimalini düşünemiyorum.
Duanızı, Rabbim cömertliği kadar karşılıkla size yaşatsın. Rabbi Rahimde kabul olması dileğiyle.
Bu halk sizi Vali olduğunuz için sevmedi Sayın Karaloğlu, bu halkı sevdiğiniz için yüreklerini size kurban etti.
Kürtlerin vefalıları sizi asla unutmayacak.
&&&&
Deprem olduğu dönemde aldığım Kemoterapi ve radyoterapi vücut direncimi düşürdüğünden olsa gerek, o anki düşüncelerim.
Şiir tadında…
BİR BİLSEN KAÇ KERE ÜŞÜDÜM…
Bir bilsen, kaç kere üşüdü yüreğim.
Kaç vurgunla yıkıldı duygularım.
Mayınlı bölgeleri aşmaya çalışan kaçaklara döndü beklentilerim.
Yüreğim, patladı patlayacak korkusuyla geçen zamanlarda….
Bekledim… Bekledim… Bekledim…
Biliyor musunuz? Beklerken de üşüdüm…
Hasrete vurgun aşklarımla karaya vurdu, yorgun bakışlarım.
Umutların tükenmek üzere.
Ayazda kalmış kelimelerle vurgun yemiş son yolcu gibiyim.
Depremle kaybettiğim sıcaklığım zamana direnemiyor artık
Üşüyorum.
Çocuklarda üşüyor.
Bütün mutsuzluklara rağmen, şiirlerimle yaşama sarılsam da,
Minik çadırım üşütüyor…
Rolleri üstlenenler, hayata son kez sarılmaya çalışan kimsesizleri oynasa da...
Onlar üşümüyor…
Üşüşüyor….
Başroldekiler, acıyı merheme çevirmek yerine buz gibi esiyor.
Ruhumuza işleyen korkularımıza yenisini ekleterek ruhumuzu üşütüyor.
No frost duraklarda sabahlıyorum.
Fırınlar bile buz üretiyor sanki…
Yürekler üşüyor. Yüreğimdeki aşkım üşüyor.
Çadırlar üşüyor. Çadırlardaki çocuklar….
Ağızdan çıkan kelimeler üşüyerek çıkıyor yürekten… Dost muhabbetleri bile üşütüyor.
Deprem bölgesinde şarkılar bile ölüm kusuyor.
Kadehlere meze yapılan hilelerin kurbanı VAN üşüyor.
İliklerine kadar acılarla baş başa kalan bir annenin umutları üşüyor.
Sevda sözcükleri yüklenmiş şiirim üşüyor.
Erek dağındaki kardelen üşüyor.
Van Gölündeki mavi üşüyor.
Tamara üşüyor.
BEN ÜŞÜYORUM.
BİZ ÜŞÜYORUZ.
DUYUN SESİZİMİZİ, VAN ÜŞÜYOR.
Salih Geçken
25 EKİM 2011