KİM KAZANIRSA KAZANSIN VAN KAYBEDECEK

YORUM ANALİZ – SALİH GEÇKEN   

ANKARA’DA BİZİM GİBİ KISIR DÜŞÜNÜYOR

Van’da konuşulan ve yapılan tespitlerin bir ikizini Ankara’da duyunca pek şaşırmadım. Van’da ki doğru tespitlerin benzeri de yanlışta diretmenin tekrarı da aynı bakış açışıyla dile getiriliyordu.

Sosyal medyanın gelişimi bilgiye ulaşımı kolaylaştırdığı gibi, zihinsel tembelliğe de yol açmışa benziyor. Vanla ilgili yorumların tamamına yakını Van’da konuşulanların tekrarından ibaret.

Uzun yıllar Ankara’da ikamet edende, dönem dönem Van’a gelip burada kısa süreli vakit geçirende aynı dili tekrar ediyorsa, yerelde yazılanların ve konuşulanların kentin dışına bir şekilde ulaştığınında kanıtıdır.  Keşke, kentin dışına bir şekilde ulaşan bu bilgiler geliştirilerek Van’a ve Vanlıya daha faydalı bir şekle dönüştürülüp geri aktarılsaydı. Dedimye kötü bir taklit ve söz benzerliği dışında pek az şey var. 

Konuştuğum kişilerin tamamına yakını Van’da yapılacak seçimi adaya bağlıyor. Ak Partiye yakın kişiler iyi bir adayla seçimi kazanacaklarını ifade ederken, kötü bir adayla bu seçimde hüsrana uğrayacaklarını belirtiyor.

Peki isim konuşuluyor mu? Kalite çıtasına örnek bir kişi ya da kişilik belirtiliyor mu? Ya da kalite diye aranan kişilikteki kriterlerden bahsediliyor mu? Şu ana kadar benzeşik yaklaşımların dışında daha farklı bir ses duymadığımı söylersem abartmış olamam.

Farklı sesler,  kanaatlerini kendilerine yakın hissettikleri yada adaylıklarını destekleme yönündeki karar kıldıkları kişilere yönelik pozitif algıya dönüştürme çabası içindeler. Tek farklılık renk vermeden renklendirmek diyebilirim.

Aday tabi ki çok önemlidir. Bunu dile getirenlerden biride benim. Sadece aday üstünde yoğunlaşmak resmin tamamını gözden kaçırmamıza neden olmaz mı?

Mesela bu güne kadar belediyeyi yönettiğini için iktidar yorgunluğu yaşayan yada iktidar olmanın nimetinden fayda sağlama ihtimalı olan  BDP ile ilgili tek kelimelik bir yorum duymadım.

HÜDA PAR kuruldu. Bunun yerel siyasetteki etkisi ne olur? Ya da HÜDA PAR kimlerden oluşuyor. Eylem ve söylemi hangi kitleyi etkiler. Bununla ilgili tek kelimelik bir tespit yok.

Alan çalışmasıyla ilgili detay, Toplumsal algı ve algı yönetimiyle ilgili çalışma ve ötekiler. Onlarca farklı başlık altında toplanabilecek siyasal realite. Zihinsel yoğunluğa itecek ve düşündürtecek hiçbir şey yok dersem beni ukalalıkla suçlamayın. Hep aynı dil. Hep aynı tespitler.

Bu bakış açışı ve bu tür değerlendirmeyle bu kentin kaybetme ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu kentte kim kazanırsa kazansın, ben kentin kazanma ihtimalini düşünemiyorum.