HÜSEYİN ÇELİK'E SALDIRANLAR KİMLERDİR?

GÜNDEM Yayın: 16 Ekim 2013 - Çarşamba - Güncelleme: 16.10.2013 07:54:51
Editör - Administrator
Okuma Süresi: 6 dk.
Takip EtGoogle News

Ak Parti hükümet sözcüsü Van eski milletvekili Hüseyin Çelik,  sosyal medya'da kendisi hakkında son günlerde  kirli bir savaş yürütüldüğünü belirtttiği mesajlar atmıştı


Yeniş Şafak Gazetesi köşe yazarlarından Abdulkadir Selvi'de Çelik'e yapılan saldırıyı köşesine taşıdı. Selvi Çelik'e saldırının gerekçelerini yazdı: 


#hüseyinçelik'i yedirmeyiz

Milli Eğitim Bakanı olmuştu Hüseyin Çelik ama hakkında müthiş bir yıpratma kampanyası yürütülüyordu.

Van'daki ailesi Jandarma İstihbarat tarafından izlemeye alınmış, Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı mercek altına yatırılmıştı.

Didik didik edilmeyen bir şeyi kalmamıştı.

Ama tek bir şey bulamadılar.

Bulsalar çoktan ipini çekmişlerdi.

Eğitimde bilgisayar seferberliğini başlatmış, ders kitapları ücretsiz olarak basılmış, Doğu ile Batı'yı kaynaştıran, 'Gönül Köprüsü' projesine imza atılmış, okul binalarının yapımı konusunda seferberlik başlatılmıştı.

Başarılı bir Milli Eğitim Bakanı'ydı Hüseyin Çelik.

Taşımalı eğitimle Kürt çocuklarını okulla buluştururken, 'Haydi Kızlar Okula Kampanyası' ile kız çocukları eğitim yuvasına kazandırılıyor ama Hüseyin Çelik takdir edilmesi gerekirken, iftiralara hedef oluyordu.

Askeri vesayetin güçlü olduğu dönemlerdi.

Doğu'da PKK hedef seçmişti Hüseyin Çelik'i. 'Kürtleri asimile ediyor' diyorlardı. Ankara'da ise, paşalar.

YAŞ toplantılarında şikayet ediliyor, danışmanları, 'Darbe sırasında ilk alınacak isimlerden biri Hüseyin Çelik. Yurt dışına çıkın' diye tehdit ediliyordu.

Hüseyin Çelik'e yönelik kampanyanın nedeni sonradan anlaşıldı.

Ele geçirilen Balyoz Darbe Planları'nda, 'Hüseyin Çelik yıpratılacak' deniliyordu.

Darbenin de bir ahlakı vardı. Ama bunlar ahlaksızdı. Başarılı bir Milli Eğitim Bakanı'nı yıkamayacaklarını, müşfik bir aile reisini yıpratamayacaklarını görünce iftiraya sarılmışlardı.

O günlerin üretimiydi Hüseyin Çelik'in aile hayatıyla ilgili haberler. Kadın hakları denilince,'dekolte'den başka bir şey anlamayan örümcekleşmiş kafalar, siyaseten mağlup edemedikleri Hüseyin Çelik'le mertçe mücadele etmek yerine, anne olan iki kadını hedef aldılar.

Bu onların ne kadar alçalabildiğini göstermesi açısından manidar.

Peki kadın hakları denilince yeri göğü inletenler, sorarım size bu iki kadının hakkı yok mu?

Bunların evlatları, yakınları, ait oldukları çevre ve sosyal statüleri söz konusu değil mi?

İnsanların namusu, haysiyeti, şerefi bu kadar ucuz mu?

Hiçbir şekilde gerçek olmayan alçakla bir iftira ile yapılmak istenen ne?

Hüseyin Çelik'i yıpratmak.

Bunun için kala kala darbecilerin ürettiği iftiralara mı kaldınız?

Çünkü bulabileceğiniz bir şey yok.

Yatılı okullarda okumuş, üniversite hayatını boyacılık yaparak kazanmış ama İngiltere'nin en saygın okullarında okuyup, akademik hayatta ve siyasette başarılı bir çizgiyi yakalamış bir isim Hüseyin Çelik.

Öğretim üyeliğinden beri tanırım. DYP'deki milletvekilliği dönemini de AK Parti'deki performansını da yakından takip ettim. Kitaplarında, makalelerinde aydınlık bir zihnin ürünlerini görürsünüz. Dekolteli sunucuyla ilgili sözlerinin bir iletişim kazası olduğunu düşünüyorum. Çünkü Hüseyin Çelik'in kimsenin kıyafetiyle işi olmaz. O beyinlerin içindeki fikirlerle ilgilidir. Yaşam tarzına saygılı, fikir, düşünce ve inanç özgürlüğü konusunda duyarlı bir insandır.

Benim için her şeyden öte, 'Yiğit bir demokrattır'

Birilerinin ekranlara çıkmaya korktuğu, 27 Nisan e-muhtırasının verildiği günlerde de, Gezi olayları sırasında da gümbür gümbür konuşan bir insandır.

Darbeleri ve darbecileri hiçbir zaman sevmedi ve onların önünde boyun eğmedi.

Zaten 27 Nisan e-muhtırasında birkaç maddeyi de onun icraatlarına ayırmıştı, muhtıracı paşalar

Hüseyin Çelik bu kez yeni bir saldırı ile karşı karşıya.

Bu kez aile hayatı üzerinden vurulmak isteniyor.

Hem de kendisi de bir milletvekili olan Durdu Özbolat'ın gazetesi tarafından.

Siyaset erdem işidir ama kimi zaman böyle erdemsizlerin elinde de kalabiliyor.

Ama yanlış kapı çaldılar.

O dedikoduları Balyozcular, Ergenekoncular, 27 Nisan muhtıracıları uydurmuştu.

Ellerinde istihbarat organları olmasına rağmen, ispat edemediler.

Çünkü böyle bir şey yoktu.

Bu iftirayı atanlar bugün cezaevi köşelerinde kendilerine uzatılacak bir merhamet eli bekliyorlar.

Darbe artığı zihniyetin iftirası da duvara çarpıp, suratına yapışacak.

#Hüseyin Çelik'in karşısına çıkıp, delikanlıca mücadele edemeyenler, iftira silahına sarıldılar ama şunu bilsinler ki, 'hüseyinçelik'iyedirmeyiz'

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.