bonus veren siteler bahis siteleri https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler

BAĞLI 'KAOS BARAJI AŞIP AŞMASI MESELESİ DEĞİL'

Yayın: 05 Mart 2015 - Perşembe - Güncelleme: 05.03.2015 07:31:29
Editör -
Okuma Süresi: 12 dk.
Takip EtGoogle News

Van’da yerel yayın yapan Tutku Radyo’da  Haber Müdürü M.Salih Geçken’in (Ak Parti Van milletekili aday adayı)  hazırlayıp sunduğu ‘Farklı Açıdan’ programına  konuk olan Ak Parti  MKYK üyesi Prof.Dr. Mazhar Bağlı, HDP’nin son dakika kararıyla seçime bağımsız gireceklerini söyledi.

 

SEÇİM SÜRECİNE GİRİLDİ

Seçimler bireylerin sivil siyasete dahil olması, yönetim içersinde belirleyici aktör haline geldiğini gösteren çok önemli dönemlerdir. Bu anlamda seçim süreçlerinde halkımızın çok ciddi ilgi gösterdiklerini ve merakla ilgilendiklerini biliyoruz. Halkın ilgisini önemsiyorum. Siyaset, toplumu daha iyi olduğu konuma götürme sanatıdır.  Halkın seçimlere katılımını demokrasi şöleni olarak algılamak gerekir. 1950 den bu güne kadar yapılan seçimler belli alanlarda oluşan vesayetleri bertaraf etmiştir. Dolayısıyla insanlar bu seçimde de hangi vesayeti bertaraf ederiz diye düşünüyorlar. Ak partili olarak seçimlerin son derece keyifli geçtiğini söyleyebilirim.

 

AK PARTİ İKİ ÖNEMLİ İŞE İMZA ATTI Son 40 yılda çatışma dönemiyle karşımıza çıkan Kürt sorunun yaklaşık 200 yıllık bir sorun olduğunu belirten Mazhar Bağlı: ‘1806-1840’larda Hakkari Süleymaniye Musul Kerkük yöresinde başlayan huzursuzlukların daha sonra Ağrı ve diğer isyanlarla sorunun ortaya çıktığını biliyoruz.  Zaman zaman sorunun çözümü için adımlar atılsa da bu sorun çözülememiştir. İşte AK Parti bu 200 yıllık sorunu çözerek kardeşliği tesis etmek için mücadele ediyor.  200 yıllık bir meseleyi çözmek için ortaya koyduğumuz projelerden rahatsız olanların olmasına şaşırmıyorum. Yaşanan olumsuzluklardan bir şekilde faydalanan insanlar sorunların devam etmesi için mücadele edeceklerdir. 

 

 Ak Parti sivil siyaseti egemen kılacak sosyolojik bir dönüşümün gerçekleşmesidir. Sivil siyaset ülkemizde egemen olmadığı sürece sorunlar kalıcı çözüme kavuşturulamıyor. Geleceğimizi tesis etmek açısından bu iki konu çok önemlidir.

 

KÜRT SORUNU KARDEŞLİK SORUNUDUR Bu sorun özü itibariyle kardeşlik sorunudur. Aynı zamanda kardeşlik hukukunu da içine alan bir sorundur.  Bu toplumda yaşayan insanların birlikte yaşamlarından ötürü oluşturdukları sosyolojik bir dokudur.  Kardeşlik hukuku ekseninde tesis edilen bu ilişkileri şiddet ve ayrılıkçı fikirler zehirledi.  Biz bunu yeniden tesis etmek istiyoruz. Burada biz abiyiz ne dersek olur yaklaşımında değiliz. Eşit şartlara sahip kardeşler olarak hep birlikte bu sorunun çözülmesi için mücadele ediyoruz.  Meşşaketli bir süreç var.  Kardeşliği sürekli zehirleyen bir süreç var. Bu birlikteliğin ortak paydasını oluşturulacak güvenli yargı sistemi ve adalet sistemi ne yazık ki tesis edilememiş. Bu konuları sivil siyaset üzerinden dile getirilebilecek mekanizma tesis edilememiş. Bunları bir an önce düzeltmek gerikiyorki konu farklı bir şekilde işlesin.

 

6-7 EKİM KIYIMINDAN ÖNCE BU BÖLGELERDE TEDİRGİNLİK VE KORKU TAVAN YAPMIŞTI.  POLİSİYE TEDBİRLER İSTMEMESİNE RAĞMEN YYAŞANAN KIYIMLARDAN SONRA ARTAN POLİSİYE TEDBİRLERLE BİRLİKTE HALKIN KENDİSİNE VE DEVLETE OLAN GÜVENİ ARTAMAYA BAŞLADI.

 

Kamu otoritesinin olmadığı yerlerde kaos olur. Geçmişte olduğu gibi kamu otoritesinin adil olup olmama sorunu vardır. Adıl olunmadığı zaman toplumsal sıkıntı büyür. Bahsettiğiniz gibi 6-7 Ekim kıyımında bölge insanı çok ciddi tedirginlik yaşadı. İnsanların temel kültürel değerleriyle bağdaşmayan bir tavır sergilendiğini ve insanların ürktüğünü söyleyebilirim. Hükümeti vaz geçirmeye yönelik bir operasyon düzenlendi ama hükümet hiçbir şekilde geri atmayacağı yönünde direnç gösterdi. Bir sığırcık ve  serçenin sığındı çalının  onu koruyacağını ifade eden  kültürle yetişen bireyleriz.  6-7 Ekim’de evlerine sığınılan insanların eşkıyalara bilgi verilerek katledilmelerine fırsat tanındı.   Bu tavırlar toplumun kabul edeceği eylemler değildir. Toplumda tesis edilmeye çalışılan ideolojinin toplumu nereye götüreceğinin çok açık ve net göstergesidir. Hükümet adil olmak şartıyla gerekli tedbirleri alarak bu sorunları çözmek zorundadır.

 

BÖLGE İNSANI, HDP BARAJI AŞMAZSA NE OLUR’U KONUŞUYOR

Demokrası açısında bir açık ve gedik olur.  Temsilde bir adalet problemi olmakla birlikte bir kaos olmaz. Zaten BDP ve çevreleri her türlü kaosu çıkarmak için her türlü gayreti gösteriyorlar. Şimdiye kadar kendilerinin engellediği kaotik bir durum yoktur.  BDP ve çevreleri bu güne kadar kaos çıkarmamak için her hangi bir sebep ortaya koydular mı? 99 yılından beri bölgedeyim bu yapının kaos çıkarmamak için geri adım attığına şahit olmadım. Barajı geçse de geçmese de kaos çıkarmak istediklerinde kaos çıkarıyorlar. Topluma dokunan işler yaptıkların karşılık bulan aksi tavırlarda karşılık bulmayan bir yapı var. Şimdi diyorlar ki, biz barajı aşamazsak yerel parlamento kurar istediğimiz kararları çıkarırız diyorlar. Bu söylemin topluma dokunan bir karşılığı yoktur.  Bunları ilan ettikleri  Demokratik Toplum Kongreleri yok mu? Var. Bir işe yarıyor mu? Hayır. Birkaç yıl önce demediler mi biz halk kurtuluş savaşı başlatıyoruz diye. Halk buna itibar etti mi? Etmedi. Sivil Cuma başlatıyoruz dediler halk itibar etti mi? Etmedi.  Bu insanların kaos çıkarmayla ilgili ideolojileri ve fikirleri var. Kaos çıkarmak üzere kurulu bir mekanizmadan bahsediyoruz. Kendisi gibi düşünmeyenlere tahammül etmeyen bir sistemden bahsediyoruz. Dolayısıyla bunların ortaya koydukları tutum ve tavırlar üzerinden biz eylemlerimizi belirleyemeyiz. Kaostan değil huzurdan, sukünden, ekonomik gelişmeden, refahtan, barıştan, birlikte yaşamaktan ve kardeşlikten bahsedeceğiz. Onlar istedikleri kadar bu tür kaotik plan proje yapsınlar. O arkadaşları anlamak için siyaset üzerinden oluşturulmak istenen kaotik durumu yorumlamak çok doğru değildir.

 

HDP’NİN BÖLGEDE SAADET PARTİSİ BAŞTA OLMAK ÜZERE DİĞER PARTİLERLE BİRLEŞME GİBİ ÇALIŞMALAR OLDUĞUNA DAİR İDDİLARI DUYUYORUZ. EDİNDİĞİNİZ BİR BİLGİ VAR MI?

Parti olarak birey olarak ta bu tür şeylerle ilgilenmiyoruz. Kişisel kanaatimi soracak olursanız  bu arkadaşların bir talimatla seçimlere bağımsız gireceklerini düşünüyorum.  Biz parti olarak onları barajı geçip geçmeme üzerine bir strateji kurmuyoruz. Bölge insanın oyunu alan bir siyası partinin mecliste temsili bu sorunun çözümüne katkı sunar. Bu arkadaşlar bu güne kadar sivil siyaset üzerinden yürüyen mekanizma içinde bulunma iradesini ve fikrini asla beyan etmediler. Mümkün olduğu kadar silahın gölgesine sığınarak siyaset yapmayı tercih ettiler. Sivil alana gelme konusunda bir niyet göstermediler. Türkiye toplumu onların provakatif eylemlerine ve sabotajlarına rağmen Cumhurbaşkanlığı seçiminde Sayın Demirtaş’a yüzde 10 yakın oy vererek sivil siyaset alanında bulunmaya mecbur etti. Sivil siyaset alanında kalırlarsa hem Türkiye için hem de kendileri için daha iyi olur. Olmazlarsa kendileri bilir.

 

DEMİRTAŞ BİR TV PROGRAMINDA BÖLGEDE  KENDİLERİNE ZULMEDİLDİĞİNİ TEHDİT EDİLDİKLERİNİ SÖYLEDİ

Şaka yaptıklarını hepimiz biliyoruz. Burada nasıl bir derebeylik kurmak istediklerini, insanların tepelerine binip nasıl haraç almak istediklerini biliyoruz. Kişilerin fikirlerini ifade etmelerine bile müsaade etmediklerini, silahla kurdukları baskıyı sadece Türkiye değil bütün dünya biliyor. Çokta saklanabilecekleri bir şey değil.

 

VATANDAŞ OY VERDİĞİNİ AMA BU OYLARIN KORUNAMADIĞINI YANİ SANDIK GÜVENLİĞİNİ SORUYOR

Güvenli paketinin geçmesiyle birlikte sandık güvenliğinin daha fazla artacağını ve sağlanacağını düşünüyorum. Genel Merkezin ve güvenlik birimlerinin yapması gerekenler olmakla birlikte burada en önemli sorumluluk yerel aktörlere düşüyor. Her bir kişi kendi sandığında verdiği oya sahip çıkması gerekir. Bölgesele ve yöresel aktörler ve o aktörlerin yürüttükleri çalışmaların daha önemli olduğunu söyleyebiliriz.

 

Eski Türkiye’nin aktörleri ile PKK el ele vererek halkın ayrışma için bütün enerjilerine harcamalarına rağmen bu toplumda bir ayrışma olmadı.  Ne PKK ne de derin devlet eksik bir şey bırakmadı. Bunlar bu bölge insanının iç içe geçmişliğini göz ardı ettiklerinden başarılı olamadılar. Başarılıda olamazlar. Toplumsal duygusal ve fiziksel ayrışmanın gerçekleşmesi için her türlü plan ve proje uygulandı. Yapılacakların hepsin yaptılar. Eksik bir şey bırakmadılar. Emin olun kusursuz bir program uyguladılar. Bu bölgede hukuksuz olarak uygulanan her faaliyet bu ayrışmanın gerçeklemesi için uygulanan projelerdi. Bütün kötülüklere rağmen halk bu ayrışmaya müsaade etmedi.  Uzun süreli sorun yaşanmayacaktır. Derebeyliğin süreceği hüküm 3-5 yıldır.

 

HER YENİNİN YAZILAN BİR TARİHİ VAR. YENİ TÜRKİYENİN YENİDEN YAZILAN  KENDİ TABİRİMLE ONURLU TARİHİNE ENGEL OLMAYA ÇALIŞANLAR BAŞARILI OLABİLİR Mİ?

Sivil siyasetin önüne geçmek isteyenler hiç bir zaman başarılı olamamışlardır. 28 Şubat sürecinden bende Rahmetli Erbakan’a kızıyordum. Neden elini masaya vurmuyor diye. Rahmetli Erbakan o zaman ısrarla sivil siyaset sahnesinde kalınmasını istiyordu. Aslında doğru olanda buydu. Şu anda sivil siyaset alanının daraltılması için mücadele edenler yine kaybedeceklerdir. Dünyanin kabul etmeyeceği yolda yürümenin bir kazancı olmayacaktır. Birileri bunun için mücadele ediyor olabilir buradan bir şey çıkmaz. Biraz gecikmeye neden olabilirler. Bundan başka bir şey yapabilecekleri bir şey olamaz. 

 

TÜRKİYE DÜNYA MAZLUMLARININ UMUDU OLDU. İNSANLARIN KENDİ KALPLERİNDE ÇİZDİKLERİ TÜRKİYE SINIRI ŞU ANKİ COĞRAFİK SINIRDAN ÇOK BÜYÜK. KALPLERİNİN CUMHURŞABKANI VE BAŞBAKANI BELLİ. DAR UFUKLU İNSANLAR BUNU GÖRMÜYOR MU?

Türkiye’de sivil siyasetin hakim olması, halkın sorunların çözecek hale gelmesi halkın kendi sorunlarına proje üretmesi demektir. Bunu bu gün Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın şahsında Ak Parti yapıyor. Bunu zayıflatmadıkları sürece sivil siyaset egemen olma mekanizmasını devre dışı bırakamayacaklarını biliyorlar. Deyim yerindeyse bunun için itibar suikastı yapıyorlar. Sayın Erdoğan Tayyip Erdoğan değil, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanıdır. Onun için herkes Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına karşı tavrına dikkat etmelidir.  Biz Ahmet Necdet Sezer’e hürmet ettik. Biz Cumhurbaşkanlığı yapmış insanlara hürmet ettik.  Siz niçin halkın seçtiği Cumhurbaşkanına hürmet etmiyorsunuz. Bakın bu arkadaşlar halka saygı duymuyorlar. Halkın sarayı olur mu? Olur. Beyaz cumhuriyetin sarışın çocukları bu halkı buralara layık görmüyorlar. Azimle ve kararla yürüyen bir Cumhurbaşkanımız var. Bel altı çalışmalarla vurmaya çalışanların ahlaki sorunu olduğunu düşünüyorum.

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.