VAN TSO Başkanı Şeffaf ve Güvenilir mi?
.


-
VAN TSO başkanı ve yönetimi , ilgililer tarafından en çok dile getirilen, "Tacir ve tüccardan bir evrak karşılığında alınan yüklü paralar nereye harcandı?" sorusuna tatmin edici cevap verelebilir mi?
VAN TSO Şeffaf ve Güvenilir mi?
Türkiye genelinde yapılan işlemler karşılığında alınan ücretler bakımından en pahalı odalar arasında gösterilen Van Ticaret ve Sanayi Odası (VAN TSO), bu kez yönetim anlayışı ve şeffaflık iddialarıyla kamuoyunun gündemine oturdu.
Basında ve kent kamuoyunda sıkça dile getirilen eleştirilerde, VAN TSO yönetimi şeffaf olmamak, elde edilen gelirleri verimli kullanmamak ve Vanlı iş insanlarının sorunlarına çözüm üretememekle suçlanıyor. Odada zorunlu olarak yapılan işlemler karşılığında alınan ücretlerin “aşırı” olduğu yönündeki eleştiriler artarken, bu gelirlerin nasıl harcandığına dair net ve tatmin edici bir açıklama yapılmadığı da öne sürülüyor.
VAN TSO'ya yönelik eleştiriler devam ederken Gazeteci Sıddık Güler Van Tso Başkanını yazdı. VAN TSO seçimlerini kazandıktan sonra en çok “vefasızlık” eleştirilerine maruz kalan Necdet Takva’ya yönelik bir değerlendirme yapan Gazeteci Sıddık Güler, Takva’yı farklı dönemlerde farklı siyasal kulvarlarda yer almakla, kendi hedefleri doğrultusunda her düşünceye yakın durmakla suçladı.
Güler, Takva’nın ilk kez kamuoyunun karşısına çıktığı dönemde kendisini açık biçimde demokrat-sol gelenekten gelen bir aday olarak tanıttığını hatırlattı. O süreçte, bugünkü DEM geleneğinden gelen siyasal yapının Takva’ya aktif destek vererek seçimi kazanmasında rol oynadığı iddialarını dile getirdi. Ancak seçim sonrası Takva’nın rotasını AK Parti’ye çevirdiğini savundu.
“Bir dönem devrimci kimliğiyle öne çıkan Takva, bu dönemde bambaşka bir profille sahne aldı” ifadelerini kullanan Güler, bu düşünsel dönüşümü ironik bir dille eleştirdi.
Güler, Takva’nın bu yön değişikliğinin AK Parti içinde de beklenen karşılığı bulmadığını belirterek, seçim sürecinde birçok partilinin Takva’ya açık ya da örtük biçimde mesafe koyduğunu ifade etti. Bu durumun, Takva’nın toplumsal karşılığının olmadığını gösterdiğini savunan Güler, seçimlerin büyük farkla kaybedilmesine de dikkat çekti.
Yaklaşan VAN TSO seçimlerine ilişkin iddialarını sürdüren Güler, Takva’nın koltuğu kaybetmemek adına farklı senaryoları devreye soktuğunun konuşulduğunu aktardı. Şeffaf bir seçim sürecine girmenin risklerini bildiği için, süreci kutuplaşma ve gerginlik üzerinden yeniden şekillendirmeye çalıştığı iddialarının kulislerde dolaştığını ifade etti.
Bu kapsamda, bazı gazeteciler aracılığıyla Zahir Kandaşoğlu’nun tahrik edilerek seçime dahil edilmek istendiği, ayrıca İrem Bayram ve ekibine yönelik olarak “bir siyasi parti tarafından destekleniyor” söylemi üzerinden algı operasyonu yürütüldüğü iddialarının da kamuoyunda konuşulduğunu dile getirdi.
Güler, yazısını kamuoyunda sıkça dillendirilen; “Odadan birilerinin hesabına para çıktı mı, çıkmadı mı?” sorusuyla sürdürdü: Aslında bu soru, VAN TSO yönetimine yönelik hesap verebilirlik ve mali şeffaflık tartışmalarını yeniden alevlendirmiş durumda.
VAN TSO başkanı ve yönetimi , ilgililer tarafından en çok dile getirilen, "Tacir ve tüccardan bir evrak karşılığında alınan yüklü paralar nereye harcandı?" sorusuna tatmin edici cevap verelebilir mi?




