Van Sivil Dayanışma İnsiyatifinin Van Raporu

Van Sivil Dayanışma İnsiyatifi temmuz ayı Van raporunu paylaştı.

Açıklanan raporda: "Van ilinde faal olarak faaliyet gösteren 51 sivil toplum kuruluşunun üye olduğu Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi(Van SDİ)  yıllardır ilimizde, bölgemizde, ülkemizde ve dünyamızda meydana gelen gelişmeleri değerlendirmek ve istişare etmek için her ay düzenli olarak toplantılar yapmaktadır. Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi olarak bundan sonra yaptığımız  aylık toplantılarda  görüşülen gündem maddelerini ve istişare edilen konuları kamuoyuyla ve basınla paylaşmayı uygun gördük. Bu kapsamda 2017 yılı haziran ayı toplantısında aşağıda belirtilen hususların basınla ve kamuoyuyla paylaşılması uygun görülmüştür.

İlimizde uzun yıllardan beridir her yıl ramazan ayında yapılan ümmet iftarını ve programını  her yıl olduğu gibi 12 Haziran 2017 tarihinde Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi  organize etmiştir. Büyük bir katılımla  Hz.Ömer Camii parkında gerçekleştirilen program ve iftara binlerce kişi katılmıştır. Programa başta Van Valisi olmak üzere, kurumların il müdürleri, Van SDİ temsilcileri ve halkımız katılmıştır. Ümmet iftarıyla bir kez daha ümmet olduğumuzu ve kardeşliğimizi hatırladık,  ümmet coğrafyalarını andık.

 Bu vesileyle görevde bulunduğu süre içinde Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi’ne vermiş olduğu desteklerden  ve göstermiş olduğu teveccühten dolayı Ankara’ya atanan Sayın Valimiz İbrahim Taşyapan’a da teşekkür ediyoruz. 

Her yıl Ramazan ve Kurban bayramlarının ikinci günü gerçekleştirdiğimiz bayramlaşmayı, bu bayramda da ramazan bayramının ikinci günü ikindi namazından sonra Hz.Ömer Camii’nde  Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi olarak gerçekleştirdik. Bayramlaşmaya Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi’ne üye kuruluşların temsilcileri ve halkımız büyük ilgi gösterdi.

15 Temmuz Darbe teşebbüsünün yıl dönümünün yaklaşması hasebiyle Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi  olarak bu alçak darbe girişimine ilk andan itibaren dinini, ülkesini, bayrağını, vatanını seven her  Türkiye vatandaşı  gibi karşı durduk, karşı duracağız. Kanlı darbe girişimine karşı ilk andan itibaren kurum ve kuruluşlarımızla meydanlarda olduk  ve olacağız. Bu bağlamda ilimizde 15 Temmuz'la ilgili programlar ve etkinlikler organize edeceğiz, yapılacak diğer etkinliklere de destek vereceğimizi  belirtmek isteriz. Şu çok iyi bilinmelidir ki, terör, işgal, kaos ve komplo planlarını her defasında boşa çıkaran, alçak hesapları bozan Türkiye, dün olduğu gibi bugün de diz çökmeyecektir. Birlik ile ürettiğimiz güce sahip çıkacağız, küresel güçlerin, taşeron örgütlerin ve destekçilerinin kirli emellerini boşa çıkartacağız, heveslerini kursaklarında bırakacağız.  Zaten 15 Temmuz’dan bu yana milletin güçlü iradesi, birlik ve beraberliği, terör koalisyonunun, vahşi üst akılların ve terörden beslenen çevrelerin deşifre olmasını sağlamıştır. Böylelikle bu durum,  kan ve kaostan beslenen terör örgütlerini umutsuz ve sonuçsuz bir sıkışma içine itmiştir. Millet olarak, teröristlere ve terörist eylemlere karşı tefrikaya düşmeden, 15 Temmuz ruhunun samimiyeti, duyarlılığı ve vakur duruşuyla bu BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ her zaman ve her şartta ortaya koymaya hazır ve kararlıyız.

Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi olarak ülkemiz ve ilimizde siyaset yapan iktidara, muhalefete ve diğer  tüm siyasi aktörlere  çalışmalarında, etkinliklerinde, söylemlerinde ve icraatlarında  şu beş hususa "Hakikat,  Adalet,  Merhamet,  Liyakat ve Meşveret" e dikkat ve özen göstermeleri gerektiğini belirtmek isteriz. Bundan sonrada ilimizle, bölgemizle ve ülkemizle ilgili olarak siyaset yapıcılara buralarda yaşayan halk ve sivil toplum kuruluşları olarak  bu beş evrensel düsturun takipçisi olacağımızı paylaşmak isteriz.

3Temmuz tarihi Sisi ve Batı’nın Mısır’daki Devrime karşı darbesinin yıldönümüdür. Milyonlarca Mısırlının tepkisine rağmen Mursi yönetiminin darbe ile görevden uzaklaştırıldığı tarihin üzerinden tam 4 yıl geçti, Mursi ve İhvan yöneticileri hala hapiste, darbeyle göreve gelen Sisi yönetimi ise uluslararası toplumda el üstünde taşınıyor. Halkın seçtiği yöneticilerin askeri cunta ile iktidardan uzaklaştırılması kabul edilemez. Küfür devam eder fakat zulüm asla. Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi olarak  Mısır halkının, seçimle ve halkın özgür iradesiyle seçilen Mursi ve İhvan yöneticilerinin yanında olduğumuzu ve olacağımızı belirtmek istiyoruz.

 FETÖ yargısının tertiplemiş olduğu kumpas davaların birinde daha şok edici karar çıkmıştır. 2011 Yılında sivil toplum kuruluşları aracılığıyla toplumsal hizmette bulunan ve bugün Türkiye'nin etkin siyasi partilerinden HÜDA-PAR'ın genel başkan yardımcılarına örgüt üyeliğinden 6'şar yıl 3’er ay hapis cezası verilmiştir. FETÖ’nün başlatmış olduğu bir soruşturmayla, sahte delillerle ve toplumum önde gelen müslüman kişiliklerinin hedef gösterilmesi neticesinde başlatılan bir soruşturma ile tamamen sivil toplum kuruluşu hizmetleri yürütmeleri 'terör örgütü' faaliyetiymiş gibi gösterilmiştir. Anayasal hakların kullanımının geldiği netice çok acı verici bir durumdur. 15 Temmuz ABD destekli darbe girişiminin yıl dönümüne kısa süre kala, darbe girişiminin karşısında etkin bir şekilde durmuş HÜDA-PAR yöneticileri hakkında böylesi bir kararın çıkması kabul edilebilir bir durum değildir. Temyiz yolunun açık olduğunu dosyanın yeniden   incelenerek adaletin yerini alması ve 28 Şubat’ın  devamı şeklindeki bu hukuksuzlukların ortadan kalkması kamuoyunun beklentisidir.

Ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyeli mültecilerin Lübnan'da sığındığı Humus-Kusayr sınır bölgesinin Lübnan tarafında kurulan Arsel mülteci kampına 1 Temmuz 2017 tarihinde baskın düzenleyen Lübnan Ordusu 20 Suriyeli mülteciyi vahşice öldürmüş, 400 mülteciyi tutuklamış, onlarca tank ve zırhlının eşlik ettiği  askerlerin açtığı rastgele ateş sebebi ile 60’tan fazla mülteci de yaralanmıştır. Bu durum kabul edilemez, Lübnan ordusu mülteci durumunda olan Suriye’li kardeşlerimize bu zulmü durdurmalıdır.

Sakarya'da 6 Temmuz 2017 tarihinde 9 aylık hamile Suriyeli kadının tecavüze uğrayıp, 10 aylık bebeğiyle birlikte katledilmesi, son günlerde mültecilere yönelik gerçekleştirilen sosyal medyanın linç operasyonun neticesi olmuştur. Başta medya olmak üzere bazı kesimlerin özellikle benimsediği nefret dili, bir kaç menfur hadisenin kışkırtılarak yayılması ile sanatçı ve siyasetçilerin de bu lince destek vermesi, bugün gelinen noktanın müsebbibidir. Bu utanç verici hadisenin son günlerde özellikle pompalanan Suriyeli düşmanlığının son aşaması olduğunu kaygıyla gözlemlemekteyiz. Suriyeliler aleyhine işlenen nefret suçlarının Türkiye toplumunun merhamet ve vicdani anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Sakarya'da yaşanan böylesine canice gerçekleşmiş bir olayda Suriye halkına yönelik nefret söylemlerinin payı büyüktür. Bu haberin bazı basın mensuplarınca aktarılması esnasında benimsenen haber dili ve üslubu da bunun en somut delili olmakla birlikte sorunun önem ve büyüklüğünü daha net şekilde ortaya koymaktadır. Bu söylemler kamuoyunda Suriyeli mültecilerin sahipsiz görülmesine ve rahatlıkla mağdur edilmesine kapı açmaktadır. Bu söylemlerin akabinde Suriyelilerin Türkiye’de suç oranını artırdığına ilişkin gerçeği yansıtmayan bir takım bilgilerin de yaygınlaştırılmaya çalışıldığını görmekteyiz. Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi olarak Suriyelilere karşı yürütülen linç kampanyasında payı olan herkesin gerekli cezayı alması için hukuki süreç başlatılması gerektiğini ifade ediyoruz.  Mültecilere karşı yapılan provokasyonlar karşısında toplumun her kesimince hak, adalet ve vicdan süzgecinden geçirilmiş bir tutum izlenmesi  gerektiğini düşünüyoruz. Bu saldırının mağdurlarının yanında yer alarak faillerinin cezalandırılması sürecini takip etmekteyiz. Ancak Van SDİ olarak, aslen bu gibi olayların asıl sebebi olan provokasyonları yürüten kişi ve kurumların da hukuki ve toplumsal yaptırımlarla karşılaşması gerektiğini vurgulayarak,  mültecilere karşı gerçekleştirilen her türlü nefret suçuna karşı mücadele edeceğimizi belirtmek istiyoruz. Van SDİ olarak ilimizde bizlerin misafiri olan Suriyeli kardeşlerimize süren desteklerimiz devam edecek olup bunun gibi provokasyonlar ancak kardeşliğimizi arttıracaktır." denildi