Türkiye-İsrail ilişkisinin tarihçesi

İsrail'in Türkiye ile ilişkileri döneme ve yönetime göre değişmektedir.

VANRADİKAL Yayın: 15 Ekim 2023 - Pazar - Güncelleme: 15.10.2023 09:22:00
Editör -
Okuma Süresi: 9 dk.
Takip EtGoogle News

İsrail'in Türkiye ile ilişkileri döneme ve yönetime göre değişmektedir. İsrail'in merkeze alındığı dönemler olduğu gibi İsrail'in devre dışına itildiği dönemlerde yaşanmıştır. CHP yönetiminde ilişkilerin daha iyi geçtiği gözlemlenirken, sağ partilerin olduğu dönemde İsrail ile ilişkilerin sorunlu olduğu görülmektedir.

İsrail'i halkı Müslüman ülkelerden ilk tanıyan devlet Türkiye'dir. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, Başbakan Hasan Saka'nın onayıyla bu kabul gerçekleşmiş, halkı Müslüman ülkelerin tepkisine rağmen İsrail tanınmıştı. 

Rahmetli Sultan Abdülhamid’in 'Müslümanların felaketi olacaklar' dediği 'İsrail'in kabulü için oldukça hızlı davrananlar' Abdulhamid'e kin ve öfkede en az İsrail kadar düşman olan siyasilerden oluşmaktaydı.

1949'da temeli atılan İsrail-Türkiye ilişkileri, Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlık dönemiyle birlikte darboğaza girdi. Türkiye'nin olumlu yaklaşımına rağmen İsrail’in, 2008–09 Gazze'de giriştiği soykırım ve 2010 Filistin'e yardım götüren Mavi Marmara yönelik Katliamıyla kötüleşti, Van Minute ile koptu. 2021 yılında yeniden düzene girmeye başladı. 

1879 tarihinde İsviçre'nin Basel kentinde İsrail' devletinin kurulumu kararı alınmıştı. Başkan Erdoğan'ın 29 Ocak 2009 tarihinde İsviçre'nin Davos  kentinde yaptığı konuşma, İsviçre'de kurulum kararı verilen ve desteklenen İsrail'in katil bir devlet olduğunu dile getirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in yüzüne katliamlarını hatırlatarak, "Sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum." sözleri hafızalara kazındı.

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü döneminde “İsrail'i Tanımamız Musevileri Sevindirdi.”  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın,” İsrail’in katil olduğunu söylemesi Siyonist Musevileri üzdü"

1949'dan günümüze Türkiye ve İsrail arasında yaşanan ilişki gel-gitler halinde sürdü. Son günlerde ABD, İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa, Yunanistan, Ukranya ve bir çok batılı devletin desteğini alan işgalci terör devleti İsrail'in  Gazze özelinde müslümanlara yönelik giriştiği soykırım girişimi, Türkiye - İsrail ilişkilerini derinden sarsacak gibi gözüküyor. 

ABD'nin iki savaş gemisiyle, İngiltere'nin bir savaş gemisiyle, Yunanistan'ın bir savaş gemisiyle destek verdiği işgalci terör devleti İsrail'in soykırım girişiminin Gazze ile sınırlı kalmayacağı, yaşatacağı şiddet ve soykırım girişiminin halkı Müslüman devletlerde isyana sebep olacağı görülmektedir. Terör devleti İsrail'in  bu adımının üçüncü dünya  savaşına neden olabileceğinı dile getiren uzmanların açıklamaları yaşananların ciddiyetine işaret etmektedir. 

KISA SÜRE İÇİNDE YENİDEN KOPMA NOKTASINA GELECEĞİ DÜŞÜNÜLEN TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİSİNİN TARİHSEL ÖZETİ:

1949- Cumhurbaşkanı İsmet İnönü döneminde, İsrail tanındı.

1956- Süveyş Kriziyle, Türk temsilciliğinin seviyesi maslahatgüzarlığa indirgendi.

1958- Başbakan Adnan Menderes ile İsrail Başbakanı David Ben-Gurion arasında halkla ilişkiler kampanyaları, istihbarat paylaşımı ve askeri destek anlaşmaları yapıldı.

1963- Hükümet Başkanı İsmet İnönü döneminde ilişkiler 'Elçilik' seviyesine çıkarıldı. 1980'de yenilendi.

1967- Başbakan Süleyman Demirel döneminde çıkan Altı Gün Savaşı'nda Türkiye bu savaşta tarafsız kaldı.

1973- AP ve CGP Partisinin destelediği Başbakan Naim Talu döneminde çıkan Yom Kippur Savaşı'nda Türkiye'de bulunan Amerikan askeri üslerinden İsrail'e yakıt ve teçhizat yardımına izin verilmedi.

1980-Kenan Evren döneminde, İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal etmesi ve Kudüs’ü sonsuz başkent olarak ilan etmesi üzerine, 30 Kasım 1980 tarihinde temsilcilik, ikinci Kâtip seviyesine indirgendi.

1990-91-92- Başbakan Mesut Yılmaz dönenimde yeniden Büyükelçi seviyesine yükseltildi. 1990 yılı itibarıyla İsrail-Filistin Savaşında Oslo Anlaşması yapılması bunda etkili oldu.

2000- Başbakan Bülent Ecevit'in ilk dönemlerinde Türkiye ve İsrail askeri, stratejik ve diplomatik açıdan iş birliği içindeydi.

2005- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Orta Doğu barışı için arabulucu olmak adına ve ticari ve askeri bağlar kurmak için İsrail’i ziyaret etti. Erdoğan, iki günlük ziyaretinde Başbakan Ariel Şaron ve Cumhurbaşkanı Moşe Katsav’la görüştü.

2006- Türkiye'nin uğraş ve çabasıyla, İsrail ve Filistinlilerin ortak olarak girişiminde bulunduğu bir endüstriyel park kurulmaya başlandı. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas bir gün arayla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuştu. Peres Türkiye için “Amerika, Suriye, Filistin ve bizim için Türkiye, Orta Doğu’da önemli bir oyuncudur” dedi.

2008-2009- Ak Parti hükümeti 2008-2009 İsrail'in Gazze saldırılarını ve Şeyh Ahmed Yasin suikastını kınadı. Türkiye İsrail’in Gazze şeridi politikasını “devlet destekli terörizm” olarak tanımladı.

2009-Türkiye, İsrail, ABD ve İtalya’nın gerçekleştireceği hava tatbikatının, “Anadolu Kartalı” askeri tatbikatını İsrail'e yasakladı. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Türkiye’nin Suriye ve İsrail arasında arabulucu olmasına karşı çıktı.

2009- Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in yüzüne katliamlarını hatırlatarak, "Sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum." sözleri hafızalara kazındı.

2009- İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı Avi Mizrahi, Türkiye'nin Ermenileri katletmekle suçladı. Genelkurmay bu iddianın had aşımı olduğunu söyledi.

2010- İsrail, Türkiye'de en çok izlenen diziler arasında olan Kurtlar Vadisinde İsrail istihbaratının Türkiye’de casusluk yaptığını ve Türk bebekleri kaçırdığını resmetmesini protesto etti.

2010- İsrail Stratejik İşler Bakanı Moşe Ya’alon, Türkiye’yi Hamas ve İran’la iş birliği yapmakla suçladı.

2010- Gazze'ye insanı yardım götüren Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırıdan sonra 9 aktivist hayatını kaybetti. Uluslararası sularda yaşanan bu saldırı tansiyonu yükseltti. Başbakan Erdoğan "devlet terörizmi" olarak adlandırırken, Dış işleri bakanlığınca yapılan açıklama iki ülke arasındaki ilişkinin geri dönülmez bir şekilde zedelediğini belirtti.

2011- İsrail'le diplomatik bağların derecesi düşürüldü, askeri iş birliği askıya alındı.

2011- Türkiye İsrail büyük elçisini geri gönderdi.

2011- CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu İsrail'le yaşanan ilişkisin sorumluluğunu Türkiye'ye yükleyerek kınadı. CHP'li siyasilerin açıklaması İsrail'e destek olarak yorumlandı. CHP başkan vekili Faruk Loğoğlu, “İktidar partisinin Türkiye bir sıcak savaşın eşiğine getirmesi olasılığı üzücü ve kabul edilemez” diyerek kendi ülkesini eleştirdi.

2011- BM Genel Kurulunda konuşan ABD Başkanı Barack Obama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a İsrail’le yaşanan krizi çözmesi çağrısında bulundu.

2011- Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı beş maddede:

1- Türk İsrail diplomatik ilişkileri ikinci kâtip düzeyine indirilecektir. İkinci katip düzeyi üzerindeki tüm görevliler, başta büyükelçi olmak üzere ülkelerine geri döneceklerdir.

2- Türkiye ile İsrail arasındaki tüm askeri anlaşmaların tümü askıya alınmıştır.

3- Doğu Akdeniz’de en uzun kıyısı bulunan sahildar devlet olarak Türkiye, Doğu Akdeniz’de seyrü-sefer serbestisi için gerekli gördüğü her türlü önlemi alacaktır.

4- Türkiye İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı tanımamaktadır. İsrail’in 31 Mayıs 2010 tarihi itibarıyla Gazze’ye yönelik uyguladığı ambargonun Uluslararası Adalet Divanı’nda incelenmesini sağlayacaktır. Bu doğrultuda BM Genel Kurulu’nu harekete geçirmek için girişimlere başlıyoruz.

5- İsrail saldırısının Türk ve yabancı tüm mağdurlarının mahkemelerdeki hak arama girişimlerine gereken her türlü destek verilecektir.

2013- Recep Tayyip Erdoğan ile telefonla görüşen İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu yaşananlardan dolayı özür diledi. İsrail hükümeti tarafından gelen resmi beyanda, Netanyahu, Türkiye’yle ilişkilerin kötüye gitmesinden duyduğu pişmanlığı belirtip, Mavi Marmara müdahalesinde olanların istenmeden olduğunu, pişmanlık yarattığını ve incelemelere göre operasyonun hatalı olduğunu belirtti.

2013- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Viyana’da gerçekleşen BM toplantısında,  Siyonizm’i “insanlık suçu” olarak tanımladı. 

2017- Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıması ve ülkesinin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini 14 Mayıs 2018'de resmen Kudüs'e taşıması bölgede infiale yol açtı.

2021- Mevkidaşı  İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un göreve gelmesiyle telefon görüşmesi yaparak tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında enerji, turizm ve teknoloji başta olmak üzere muhtelif alanlarda yüksek bir iş birliği potansiyeli olduğunu ifade etti.

2022- İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, 14 yıl aradan sonra,  Türkiye'yi ziyaret eden ilk İsrailli lider oldu.

2022- Türkiye-İsrail arasında 71 yıl sonra İsrailli hava yolu şirketlerinin Türkiye'ye uçuşlarının yeniden başlamasını sağlayacak ikili havacılık anlaşması oldu.

 

 

#
Ek Fotoğraflar
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.