Özgür Kürdistan mı? Parçalanmak istenen 22 devlet mi? (1)

M.Salih Geçken sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda: 

Özgür Kürdistan mı? 22 Devletin parçalanmak istendiği bir Ortadoğu mu? (1)

Mesut Barzani’nin bağımsızlık referandumu açıklamasından sonra başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bölgesel bir tepkiye, tonu değişen bir dile ve yükselen bir huzursuzluğa şahit olduk.

Kuzey Irak’ta kurulmak istenen ‘Bağımsız Kürdistan’a karşı değişen dil ile yükselen tepkiler ‘Kürtlere karşı Farsı ve Türkçü bir tepki midir’? Yoksa Ortadoğu’da ‘Türkiye ve İran dahil parçalanmak istenen 22 ülkenin toprak bütünlüğünü korumak’, bölgenin emperyal sömürünün tuzağına düşmesine engel olmak, Irak’ta yeniden çıkacak iç savaşın önüne geçmek, Büyük İsrail hayallerini çöpe atmak, yıllarca sürecek kardeş kavgasına alet olmamak için verilen mücadelenin sosyo-psikolojik tepkisi midir?

Irak Bölgesel yönetiminin bağımsız devlet olma referandumunu ’Kürtlerinde bir devleti oluyor’ diye mi okuyacağız? Yoksa döneminin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’nin ‘Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırları yeniden çizilecek’ gerçeğiyle mi hareket edeceğiz?  

Condoleezza Rice ABD Dışişleri Bakanı olduğu dönemde yaptığı açıklamada ‘Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırlarının yeniden çizilecektir.’ açıklaması  ‘Türkiye, İran ve Mısır gibi ülkelerin gereğinden fazla büyük olduğu’ yorumları halkı Müslüman olan toprakları daha küçük parçalara bölme operasyonları değil de nedir?  Ortadoğu’da yeni uydu devletçikler oluşturmak her halde ABD, Batı ve İsrail’in çokta iyi niyetinden kaynaklanmadığını, kendi çıkarları dışındaki hiç bir şey için kıllarını bile kıpırdatmadıklarını biliyoruz. 

Ortadoğu’daki 22 ülkeyi parçalayarak 40’a yakın küçük devletçikler çıkarmaya çalışmak bölgeyi küçük devletçiklere bölerek güçten düşürmek ve bağımlı hale getirerek sömürüyü süreklileştirmek değil midir?

Dindar, Laik,  Sosyalist, Seküler, Türk, Kürt, Arap, Farisi olmak neyi değiştirir? İsrail Oded Yinon Stratejisinde kabul ettiği, Rice’nin açık açık ifade ettiği gibi Ortadoğu parçalanmak isteniyor.  Dindarın, Laikin, Sosyalistin, Sekülerin, Türk’ün Kürdün, Arap’ın, Farisi’nin yaşadığı ülkelerin sınırları yeniden çizilerek parçalanmak isteniyorsa, bu emperyal operasyona  karşı mücadele etmek  gerekmez mi? Bu art niyete çomak sokmak için duygusal tatminden uzak durmak daha doğru bir hareket değil midir?

Kuzey Irak Kürt yönetiminin ‘Bağımsız Kürdistan Referandumu’ 22 ülkenin sınırlarının yeniden çizme stratejisinin bir parçasıdır.  1982 yılında  kabul edilen Oded Yinon Stratejisi bu gün hayat buluyorsa, şu an kurulmak istenen ‘Kürdistan’ ‘Vadedilmiş Topraklar olarak kabul edilen Arzı Mevud yani Büyük İsrail’in sınırlarına giriyorsa yeni kurulmak istenen ‘Kürdistan’ı sadece ‘Kürdistan’ olarak okumak yanılgı ve duygusal yaklaşımdır. 

Mesele sadece Irak’ın Kuzeyi yada Kürdistan referandumu olsaydı, yorumlar ve değerlendirmeler farklı olabilirdi. Türkiye, İran,Mısır, Arabistan, Suriye, Yemen, Lübnan olmak üzere parçlanmak istenen 22 ülkenin ve müslüman halkın geleceği söz konusuysa duygusal tepkilerle 'Kürdistan'a odaklanmak büyük hatadır. 

DİPNOT: 2 Dünya Savaşından sonra bölge ülkelerini yönetimlerine alarak sömürenler, çekildiklerinde yönetimleri teslim ettikleri uyumlularla sömürülerine devam ettiler. Akıllı çocuklarımızdan uyumluları kendi ülkelerine götürdüler. Götüremedikleri akıllı çocuklarımızı her ton ve renkte kurdukları STK’larla kendilerine uyumlu hale getirerek tahakkümlerini ve sömürülerini kalıcı hale getirmek istediler. Bölge ülkeleri daha yeni yeni özgürleşme mücadelesindeyken, şu anki hamleler bölge ülkelerini bir daha parçalayarak sömürülerini devam ettirme, enerji kaynaklarını kontrol altına alma ve Büyük İsrail Devletini kurma çabasından başka bir şey değildir.  

Devam edecek....