CHP'nin Nurcuları Nurcuların CHP'si
Said Nursi'yi takip ettiklerini söyleyen bir kısım Nurcuların CHP'ye övgüleri Ak Partiye düşmanlıkları gözden kaçmıyor


HABER-YORUM: Said Nursi'yi takip eden Yeni Asya grubu Nurcuları, Said Nursi'nin "euzu billahi mine’ş-şeytani ve’s-siyase ( şeytandan ve siyasetten Allah'a sığınırım)" sözünü sık sık dile getirmelerine rağmen siyasetin tam göbeğinde oldukları, Ak Partiye düşmanca yaklaştıkları, CHP'ye yönelik algısal çalışmalar yaptıkları görülmektedir.
Rahmetli Erbakan zamanında kendisine ve taraftarlarına karşı Said Nursi'nin bu cümlesini kullanan Yeni Asya Nurcuları Süleyman Demirel'i desteklemiş kendisi için oy talep etmişlerdir. Bu yaklaşım dönem dönem öyle bir hal almışki, "ehli kıbleye karşı kullanılan bu yaklaşım, kible ehline her türlü zulmü reva görenlere desteğe dönmüştü. Kıble ehli küfürle ihtam edilmiş, kılbe ehline tahammül etmeyenlere övgüye dönüşmüştü.
Yeni Asya Gazetesi köşe yazarlarının yazdıklarına ve yapılan haberlere baktığımızda siyasetin ne kadar göbeğinde oldukları görülmektedir. Yeni Asya Nurcularının siyasi ilgisinin Ak Partiye yönelik öfke, CHP'ye yönelik güzellemelerle süslendiği görülüyor.
Yeni Asya Gazetesinin 11 Eylül 2022 tarihli baskısının ilk 5 yazarına ve ilk beş haberine baktığınızda karşımıza çıkan tablo aşağıdaki gibidir.
Köşe yazarı Kazım Güleçyüz 'Başörtüsü Samimiyet' başlıklı köşe yazısında iktidarın başörtüsü üzerinden istismar yaptığını ve CHP'nin samimi olduğunu vurgulayarak "Bu aşamada 6’lı masa 15-20 Temmuz sürecinde AKP iktidarı eliyle mağdur edilen başörtülülerin hukukuna da artık sahip çıkmalı' cümlesi,
Köşe Cevher İlhan 'İstibdat Yasası' yazısında hükümetik istibdatla itham ederek "Temel insan haklarına, hukuka ve ifade özgürlüğüne aykırı olarak Meclis’in önüne getirdiği kırk maddelik “teklif”te medyayı ve sosyal medya mecralarını sindirme, susturma, sansürleme ve kapatmayı hedefleyen bir dizi yasak ve kayıt bulunuyor." cümlesi,
Faruk Çakır'ın 'Hukuka Çelme Takma' başlıklı köşe yazısında hürriyetin olmadığı vurgusuyla "Bu hedefe ulaşmak kâğıt üzerinde mümkün olsa da, milletin huzura kavuşması için tek başına ‘ekonomi’ni iyi olması yeterli değildir. İdarecilerin ve milletimizin bunu anlaması ne zaman mümkün olur, o belli değil. Keşke, ‘önce ekmek’ diyen anlayıştan ‘önce hürriyet’ isteyen anlayışa doğru hızla yol olabilsek..." sorunlu yaklaşımın "“Türkiye hukuk ve yargı sistemi fakülteleriyle, yargısıyla (...) büyük bir çöküşün içindedir ve anlaşılan herkes bu çöküşten payını fazlasıyla almaktadır.” desteklemektedir. FETÖ'nün ısrarla dile getirdiği cümleyi tekrarlayan Çakır 'küresel ekonomik etkisini Türkiye'ye etkilerini hukuksuzluğa bağlayacak kadar kendisin kaybetmiştir.
Ahmet Battal'ın 'Dönemin Karakteri' Yargılayan Yürütme' başlıklı köşe yazısında hükümetin hukuku davranmadığını iddiasıyla "Çözüm yine de hukuka dönmekte ve iktidarı da hukuka dönmeye zorlamakta. Bunu da Mahkemeler yapacak" sözleri, Fetö'nün Sayın Cumhurbaşkanı'na yönelik mahkemelerde yargılanacaksınız sözlerine benzemektedir.
Nurcuların CHP'ye yönelmelerini Said Nursi'ya bağlayan Kazım Güleryüz 'Üstad CHP'liler ne diyordu?' başlıklı köşe yazısında;
"CHP’li kimselerden bazı meb’us ve ünlü eşhastan, şahsî dindarlıkları hasebiyle Üstad Bediüzzaman’la görüşen ve dersini dinleyenler de vardır. Hz. Üstada karşı siyasî şahsiyetlerden ilk başta alâka duyan 1950’den önceki CHP Genel Sekreteri Hilmi Uran’dır.
“1950’den sonraki yıllarda bazı CHP’li milletvekilleri gelmiş, Üstadla görüşmüşlerdir. (...)
“CHP’nin içinde de bazı dindar ve âlimler, nüfuzlu, temiz kimseler bulunuyordu. DP dışında kalan iyi, temiz ve hamiyetkârların gücendirilmeleri ve binnetice Risale-i Nur’a karşı soğuk davranma ihtimalleri söz konusu idi. Hz. Üstad çok dikkatli davranıyordu.”
Son dönemde yeniden güncel hale gelen “CHP değerlendirmeleri”nde dikkate alınması gereken anekdotlar olarak hatırlatıyoruz." DER. Bu yaklaşım "SAİD NURSİ CHP'Yİ DE KUCAKLADI. CHP'Yİ ÜZMEYİN Mİ? denmek isteniyor.
11 Eylül Tarihli Gazetenin haber ve haber spotlarına baktığımızda;
İKTİDARA GELİNCE Mİ HALLEDECEKSİNİZ?
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Onun hazırlığı içindeyiz" sözleri “20 yıllık AKP iktidarının Türkiye’yi getirdiği yerin itirafı” olarak değerlendiriliyor.
ZAMLAR HER ŞEYİ YAKIP GEÇİYOR
Artvin’de Halk Pazarı’nda satış yapan pazarcılar artan maliyetlerden; pazara alışveriş yapmak için gelen vatandaşlar ise fiyatların yüksek olmasından yakındı.
MECLİS SANSÜR KANUNUNU REDDETSİN
Avrupa Konseyi’nin danışma organı olan Venedik Komisyonu Türkiye’de gündeme taşınan dezenformasyon yasa tasarısının ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini ve gelecek yılki seçimler öncesi gazeteciliğe daha fazla zarar verebileceğini belirtti. Komisyon meclisin yasa tasarısını reddetmesi çağrısında bulundu.
EKONOMİK KRİZİN SEBEBİ HUKUSZULUK
Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, “Bu ülkede insanların şu anda büyük bir ekonomik kriz yaşamasının temel sebebi, aslında bir hukuki güvenliğin olmayışı” dedi.
KKM EFLASYONA YENİLDİ.
Dünya yazarı Alaattin Aktaş, yüksek enflasyon ortamında tasarruf yapanların adeta “cezalandırıldığını” belirterek parasını TL mevduatta tutanlar ve devlet iç borçlanma senetlerine yatırım yapanların ciddi oranda zarar ettiğini belirtti.
SON SÖZ: Bir günlük takipten Yeni Asya Nurcularının 'AK PARTİYİ YIPRATMAK İÇİN İFTİRA ATMAKTAN ÇEKİNMEMDİKLERİ, CHP'Yİ ÜZMEMEK İÇİN SAİD NURSİ'Yİ BİLE ALET ETTİKLERİ GÖRÜLMEKTEDİR.
