deneme bonusu bonus veren siteler bahis siteleri https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

KOBANİ ZAFERİ HAKLI BİR SONUÇTUR

78 liler Derneği Van Şube Başkanı Şemsettin Takva Kobani zaferinin beklenen bir sonuç olduğunu söyledi.

Sanat Yayın: 31 Ocak 2015 - Cumartesi - Güncelleme: 31.01.2015 09:12:52
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
Takip EtGoogle News

TUTKU MEDYA   78 liler  Derneği Van Şube Başkanı Şemsettin Takva Kobani zaferinin beklenen bir sonuç olduğunu söyledi.  

 

Tutku Radyo’da Salih Geçken’in hazırlayıp sunduğu ‘Farklı Açıdan’ programına konuk olan Takva, Kürtlerin örgüt gücüyle değil de ulusal bilinç etrafında birleşmeleri gerektiğini söyledi. Barzani’nin Türkiye’ye teşekkür mesajı sorusuna  cevaplayan  Takva: “ Kobani zaferinden sonra Barzani’nin  Kobani Zaferinden sonra Türkiye’ye ilettiği  teşekkür mesajının diploması dili” olduğunu ifade etti.

 

ŞEMSETTİN BEY KOBANİ İDDİASIYLE CAN YAKICI EYLEMLER OLDU. DÜNDE SEVİNÇ GÖSTERİLERİ VARDI. KOBANİ KÜRTLER İÇİN NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ? KOBANI KÜRTLER İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR YER MİDİR?

 

Kobani’nin gösterilerle karşılık bulması beklediğimiz bir şeydi. 4 aya yakın süredir orada bir direnç bir başkaldırı vardı. Kürtler ağırlıklı olduğu bu cephede Özgür Suriye Ordusuna mensup cılızda olsa muhalif gruplar,  Kürtlerin başka gruplarından takviyelerde vardı. Ağırlıklı nokta Kürtlerin telkinde bulunduğu direngen nokta vardı. 78 liler derneği olarak Kobani özgürleşinceye kadar moral anlamında destek kararı aldık. Bende birkaç defa oraya gittim.

 

KOBANİ SAVAŞI GAYRİ İNSANIYDI Sokaktaki karşılığını hak edilen bir değer olarak g örmek gerekir.  Kobaninin yüz yüze olduğu çokta insanı bir durum değildi. Zora ve haksızlığa dayalı bir güçle savaşıyorlardı.  Bu güç oluşturulan Özgür Suriye Ordusundan ayrılan bir güçtür. İŞİD’in saldırıları tahammülleri zorlayan bir saldırıydı. Alışık olunun savaş kurallarının dışında bir vahşetle yüz yüze geldiler. Üstünlük sağladığı her bölgede kafa kesme gibi eylemlere giriştiler. Sosyal medyayı da iyi kullanmaları onları bir güce dönüştürdü. Savaş kriterlerini aşan bir mecraya yürüyordu. Bu yapılanlardan sonra dünya devletleri bir araya geldi.  KÜRTLER BİR ARAYA GELDİ Kürtlerde bir araya gelme birleşme noktasında bir tavır sergiledi. Musul’da Türkiye’nin büyükelçiliğinin olduğu bölgeyi ele geçirmeleri hatta esir almaları dünyayı sarstı. 56 model Şavrole gibi insanlardan sesler gelmeye başladı. İşte o zaman İŞID’ın ne olduğu konusunda da meraklar başladı. Ayrıca yapılanlar dünya kamuoyunda anti pati oluşturan eylemlerdi. Kürtler kendilerini kesen bu insanlara canavar gözüyle bakmaya başladılar.

 

Suriye’ye doğru bir kayma oldu. Rakka elden gitti. Şengal basıldı. Zomar, Tikrit, Telafer düştü. İŞID’in önü alınamaz gibi bir durum oluştu. Bunların oluşması Kobanini etrafını saran belalar oldu.

 

KANTONLAR KÜRTLERİN  VAR OLUŞ SEBEBİDİR Kobani, Afrin ve Cezire her coğrafi olarak birbirine uzak yerlerdir. Aralarında boşluk ve kopukluk var. Bunlar arasında oluşan ara koridorlar var. Kantonların birlikte hareket etmelerini ve dayanışmalarını kırdı. Kobani’de taktik olarak seçilen bir yerdi. Kantonlar arasındaki ayrışmayı derinleştirmek için seçildiğini düşünüyorum.  Oradaki kantonlaşma Kürtlerin Suriye’de var olabilmenin ilk adımlarıdır. Ayrıca Kobani Kürtlerin direngenliğinin test edildiği yerdir.

 

KÜRTLERE BİÇİLEN ELBİSE ONLARA DAR GELİYOR  Kürtler bu mücadele ile aynı zamanda Milletler Cemiyetinin eliyle kendilerine dayatılan farklı ulusların içinde tanımlanmaya karşıda mücadele ediyorlar. Kendilerine seçilen elbisenin kendilerine dar geldiğini söylüyorlar. Kendi değerleriyle, kendi kültürleriyle kendi yönetimlerinde yaşamak istiyorlar. Statü altında bir kavimle yaşamanın kendilerine haksızlık olduğunu söylüyorlar.  Dünya ile ilişkileri gelişti.  İngiliz Parlamentosunu izledim. Babalarının Kürtlere hakaret ettiklerini söylüyorlar. Dış ilişkiler komisyonunda meclise gelen bir rapor var. Raporda biz Kürtleri halk olduğu ismiyle analım diyorlar. Kürtlerde bunun farkına vardı. Kobani statükonun lanet kurallarının yok edildiği yerdir. Kürtler bununla bir meşru zemin yarattılar. İŞID’e karşı verdikleri bu onurlu mücadele kendilerine meşruluk kazandırdı. Bu meşrulukta onlar için çok büyük anlam ifade ediyor.

 

Çocukları Kobani’de ölen annelerin sevinçlerini çok görmemek gerekir. Buralardan giden çocuklarımız var. Hayatını kaybedenler oldu. Beklenen bir zaferdi.

 

BARZANİ’NİN SÖYLEMİ DİPLOMASI DİLİDİR Barzani’nin Türkiye’ye teşekkür mesajını bir diploması dili olarak algılıyorum. Hak edenin hakkını ifade etmek gerekir. Uluslararası Kobani’ye yardım gitmelidir diyorsa, buna direnebilmek mümkün değildir. Barzani’nin katkısı yadsınamaz.  Peşmergenin oraya gidişi, ağır silahların gidişi moral kaynağı oldu. Savaşın kendisi olmasa bile bir motorun vidası olmakta önemlidir.  Ya da bir arabanın bir farı olmakta önemlidir.  Yaşanan bu zulümden sonra Kürtlerin bir araya gelme zorunluluğu doğdu. Olması da gereken buydu zaten.

 

KOBANİYE YARDIMLAR İNSANİ YARDIMLARDI Uluslararası güçlerin yardımlarının, Özgür Suriye ordusunun ve Peşmergenin desteğini, yaralıları Türkiye’de tedavi edilmesini normal karşılamak gerekir. Çünkü bunlar insanı eylemlerdir.

 

KÜRTLER ULUSAL BİLİNÇALTINDA BİRLEŞMEK ZORUNDA Kürtlerin bir araya gelmesin sıkıntılarla da olsa sonuçta bir araya geleceklerdir. Örgütlerin üstünlüğüne ve güçlüğüne dayalı bir Kürt politikası Kürtler için ciddi sorunlara neden olacaktır. Ulusal birliktelik altına oluşacak birliklerle olumsuzlukları yok eder. Ulusal Kürt Konseyi şeklinde birleşme olursa onun alt yapısı altına birleşecek örgütlenmeler hep birlikte güç kazanacaktır. Gelecek bunun böyle olmasını dayatmalıdır.

 

TÜRKİYE SURİYEYİ İYİ OKUYAMIYOR Türkiye Suriye’yi iyi okuyamıyor. Tahrik edici galeyana getirici sözler ve eylemlerden uzak durmak gerekir. Dengeyi göz önünde bulundurmak gerekir. Arapları desteklediğinde Kürtleri düşünmek gerekir. Sünniler var. Aleviler var. Kobani düştü düşecek söylemleri Kürtlerde derin bir yaraya neden oldu.  Bülent Arınç’ın HÜDA PAR’ın mağduriyetini dile getirmesi ne kadar doğru. Onlarda silahla karşılık veriyor. Bakın tahrik edici olmamak adına doğru dil kullanmaları gerekir. Yanacak olan bizleriz. Gerilime neden olacak söylemlerden uzak durmamız gerekiyor. Doğru olundukça birbirimizi tamamlamamız gerekir.

 

78 LİLER DERNEĞİ NEDEN KURULDU

Türkiye’yi alabora eden, toplumun yürüyen balans ayarlarını bozan 12 Eylül darbesine karşı kurulmuştur. 12 Eylül darbesi toplumun tüm hücrelerine sirayet etti. Ülkede yaşayan insanları derinden sarstı. Gençlerimiz idam edildi. 12 Eylül mağduru olarak biçimlenen değerlerden birçoğunun geleceği karartıldı. Bu mağdurların haklarının ararken, darbe döneminde yaşanan sorunları diri tutmak, yeni bir hafıza oluşturmak ve geleceğe aktarmak misyonu oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye’nin değerlerinin karartan darbelerin bir daha olmaması için birlikteliğimizi güçlendirmek için çalışıyoruz.

 

Üniversite okuyan gençlerimiz onların cezaevi dediği ama benim zülüm hane dediğim yerlere dolduruldular. Uzun yıllar mahkûmiyet yaşadılar. Yaşları büyütülerek idam edilenler var. Siyasal kulvar boşalırken, demokrasi ayaklar altına alındı. Aslında darbenin temel amacı ekonomiydi. Ülkesini düşünen temiz öncüler mağdur edildikten sonra ekonomik vurgunlar alabildiğine gelişti. Bakın 100 bin insanın dolaşım özgürlüğünün elinden alınmasıyla ülke batmaz ama ekonomik değerlerinin sömürülmesiyle ülke batağa gider.

 

Darbeden sonra kitap okuyana cezalar geldi. Kitaplara yasaklar geldi. Gazete çıkaranlara cezalar yağdı. Okumanın önüne geçildi. Çirkin söylem geliştirerek ‘Devrim yapacağınıza aşk yapın’ dendi. Ülkede düşünür olmanın yolu engellendi.  Toplumun düşünmesi için ne gerekiyorsa yaptılar.  Düşünenler cezalandırıldı, düşünmemek geliştirildi. 

 

Darbe döneminde haksız bir şekilde cezalandırılmakla birlikte cezaevinden kamu hakları kısıtlanmış bir şekilde çıktık.

 

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.